Namaz kılmak, Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünerek, Onun karşısında kendi küçüklüğünü anlamaktır. Bunu anlayan kimse hep iyilik yapar...
Ebü'l-Münzir Esed bin Amr hazretleri İmam-ı Azam Ebû Hanîfe'nin
talebelerindendir. Kûfe’de doğdu. İmam-ı Azam hazretlerinin
derslerine devam etti, en büyük 10 talebesinden biri oldu. Hârûn
Reşîd çok itibar ettiği Esed'i kendi kızıyla evlendirdi, Ebü
Yûsuf’tan sonra Bağdat Kadısı tayin etti ve beraberinde hacca
götürdü. Esed bin Amr hazretleri 190'da (m.806) vefat etti. Şöyle
buyurmuştur:
Namaz, İslâm dîninin direklerinden en ehemmiyyetlisidir. Allahü
teâlâ, kullarının yalnız kendisine ibâdet etmeleri için, namazı
farz etti. Nisâ sûresinin yüzüçüncü âyeti, namaz mü’minler üzerine,
vakitleri belirli bir farz oldu demektedir. Hadîs-i şerîfte,
(Allahü teâlâ, her gün beş vakit namaz kılmayı farz etti. Kıymet
vererek ve şartlarına uyarak, her gün beş vakit namaz kılanı
Cennete sokacağını, Allahü teâlâ söz verdi) buyuruldu. Namaz,
ibâdetlerin en kıymetlisidir. Hadîs-i şerîflerde, (Namaz
kılmayanın, İslâmdan nasîbi yoktur!) (İnsan ile kâfirlik arasındaki
fark, namazı terk etmektir!) buyuruldu. Namaz kılmak, Allahü
teâlânın büyüklüğünü düşünerek, Onun karşısında kendi küçüklüğünü
anlamaktır. Bunu anlayan kimse, hep iyilik yapar. Hiç kötülük
yapamaz. Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh” buyurdu ki: Beş namaz
vakitleri gelince, melekler der ki; ey Âdemoğulları, kalkınız!
İnsanları yakmak için hazırlanmış olan ateşi namaz kılarak
söndürünüz).