“Yedi sınıf insan vardır
ki; Allahü teâlâ (o yedi sınıf
kimseyi) Arş’ın gölgesinde
gölgelendirir."
Muhammed Takî Fâsî hazretleri
hadîs, târih ve Mâlikî mezhebi âlimlerindendir. Aslen Faslıdır. 755
(m. 1373) senesinde Mekke’de doğdu. 832 (m. 1429)’da aynı yerde
vefât etti. Kitabında şöyle nakleder:
Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh)
rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
“Yedi sınıf insan vardır ki:
Arş-ı ilâhînin gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı
kıyâmet gününde, Allahü teâlâ (o yedi sınıf
kimseyi) Arş’ının gölgesinde
gölgelendirir. (Bunlar) Âdil devlet reîsi, Allahü teâlâya
ibâdet ederek yetişen genç, kalbi
mescidlere (muhabbetle) bağlı olan kimse, Allah için
birbirini seven, bu muhabbetle bir araya gelip, bu muhabbetle
ayrılan iki kişi, güzel ve içtimâi mevkii yüksek bir kadın
tarafından davet edilip de, (buna karşı); 'Ben Allahü teâlâdan
korkarım' diyen kimse, sağ elinin verdiği sadakayı sol eli
duymayacak şekilde gizli sadaka veren zengin ve tenhâda Allahü
teâlâyı zikredip gözyaşı döken kimse.”
Takî Fâsî hazretleri bu hadîs-i
şerîfi tefsîr ederken, hadîs-i şerîfte geçen yedi sınıf kimseyi
şöyle açıklıyor: “Adâletli devlet reîsi: O, Allahü teâlânın
kullarına adâletle muâmele etmiş, mazlûmu adâletin gölgesinde
barındırmıştır.
Allahü teâlâya ibâdet ederek
büyüyen genç: Bu genç, dünyâda nefsin isteklerinden vazgeçerek, yüz
çevirerek, Allahü teâlânın emirlerini yapıp, yasaklarından
kaçınarak rızâsına kavuşmayı istemiş ve O’na
sığınmıştır.
Kalbi mescidlere bağlı kişi: Bu
kimse, Allahü teâlâya ibâdeti tercih etmiş ve cenâb-ı Hakkın
rızâsı, sevgisi ona galip gelmiştir. Bunun için kalbi mescide
yönelik olmuştur. Ondan ayrı kalmayı asla istemez. Çünkü mescidde,
Allahü teâlâya yakınlığın tadını duyar.
Allah için birbirini seven iki
kimse: Bu iki kimse, Allahü teâlâyı sevdikleri için, Allahü
teâlânın sevdiklerini de severler. Cenâb-ı Hakkın rızâsından dolayı
birbirlerini severler. Güzel ve mevki sahibi bir kadının,
gayrimeşru bir işe davet ettiği erkek: O erkek, Mevlâsından
korktuğu için, nefsinin arzularını yapmayarak ona muhalefet eder.
Allahü teâlâdan korktuğundan, yine Allahü teâlâya
sığınır.
Tasadduk eden kimseye gelince: O,
cenâb-ı Hakkın rızâsını, nefsine ve onun isteklerine tercih
etmiştir. Bunun için dünyalığı Allah yolunda harcamıştır. Nefis,
dünyâyı sever ve başkasına bir şey vermemeyi ister. Onun için,
dünyalığı ancak Allahü teâlânın rızâsını tercih edenler, âhıreti
düşünenler Allah için verirler.
Muhammed Takî Fâsî hazretleri
hadîs, târih ve Mâlikî mezhebi âlimlerindendir. Aslen Faslıdır. 755
(m. 1373) senesinde Mekke’de doğdu. 832 (m. 1429)’da aynı yerde
vefât etti. Kitabında şöyle nakleder:
Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh)
rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
“Yedi sınıf insan vardır ki:
Arş-ı ilâhînin gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı
kıyâmet gününde, Allahü teâlâ (o yedi sınıf
kimseyi) Arş’ının gölgesinde
gölgelendirir. (Bunlar) Âdil devlet reîsi, Allahü teâlâya
ibâdet ederek yetişen genç, kalbi
mescidlere (muhabbetle) bağlı olan kimse, Allah için
birbirini seven, bu muhabbetle bir araya gelip, bu muhabbetle
ayrılan iki kişi, güzel ve içtimâi mevkii yüksek bir kadın
tarafından davet edilip de, (buna karşı); 'Ben Allahü teâlâdan
korkarım' diyen kimse, sağ elinin verdiği sadakayı sol eli
duymayacak şekilde gizli sadaka veren zengin ve tenhâda Allahü
teâlâyı zikredip gözyaşı döken kimse.”