"Yaptığı iyi amellerin,
kendisini Allahü teâlâya kavuşturacağını zanneden, yolunu
kaybetmiştir!"
Muhammed bin İbrâhîm Sûsî
hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Filistin’de Remle
kasabasında doğdu. 386 (m. 996)’da Şam’da vefât etti. Üstâd-ı Ammû,
Ahmed-i Küfânî ve başka zâtlarla görüşüp sohbet etti.
Bir gün, vaaz verdiği meclisine
bir genç geldi. Sarhoş olup, kendinden geçmiş hâldeydi. Bir köşeye
yığılıp kaldı. Muhammed bin İbrâhîm Sûsî o gencin bir beze
sarılmasını ve kendi hâline bırakılmasını emretti. Genç sabaha
doğru kendine geldi. “Bu ne hâldir? Ben buraya nasıl geldim? Beni
bu beze kim sardı?” gibi, hayret ifâde eden sözler söyledi.
Talebelerden bir tanesi o gencin yanına yaklaştı ve akşamki
olanları anlattı. Kendisine, yapılan bu şefkatli ve merhametli
muâmeleyi anlayan genç, bir anda değişti. Önceki hâline tövbe etti.
Muhammed bin İbrâhîm Sûsî hazretlerinin sâdık talebelerinden oldu.
Hocasının sohbetlerinde kısa zamanda yetişip, talebelerin en
üstünlerinden oldu. Hocası vefât ettiği zaman, onun...