968 (m. 1560)'da Semerkand’da
Hâce Ubeydullah-i Ahrar zaviyesinde vazîfeli iken vefât etti.
Sohbetlerinde buyurdu ki:
“İnsanlara karşı dili korumak,
gümüş ve altını korumaktan zordur.”
Çok az konuşmasına rağmen
buyurdukları da hikmet doludur. Buyurdular ki: “Kur’ân-ı kerîm
âriflerin bostanıdır. Ondan tattığınız lezzetlerin her birini ayrı
bir letâfet içinde tadarsınız.”
“Cennette duran bir adamın
ağlaması ne kadar garip ise, dünyâda henüz gireceği yeri bilmeyen
kimsenin gülmesi de o nisbette şaşılacak şeydir!..”