Her günahın büyük olmak
ihtimali vardır. Hepsinden kaçınmak lâzımdır. Küçük günahı çok
yapmak, büyük günah olur.
Mecdüddîn Bâlî hazretleri fıkıh
ve usûl âlimlerindendir. 662 (m. 1264)’de İran’da Şîrâz’a bağlı
Bâl’da doğdu. 756 (m. 1355)’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu
ki:
Din kelimesi, lügatte yol,
iş ve mükâfat demektir. Millet, yazı yazmak demektir. Bir
Peygamberin Allahü teâlâdan getirdiği inanılacak şeylere (Din) veya
(Millet) yâhut (Usûl-i din) denir. Peygamberlerin, bu manada olan
dinleri, milletleri hep birdir. Din, su kaynağı demektir. Bir
Peygamberin yapılmasını emir veya yasak ettiği şeylere (Ahkâm-ı
şer'ıyye) ve (Fürû'ı din) denilmiştir.
Peygamberlerin dinleri başka
başkadır. Muhammed aleyhisselâmın dînine (İslâm dîni) veya
(İslâmiyet) denir. Her müminin, Ehl-i sünnet âlimlerinin
bildirdikleri îman edilecek şeyleri öğrenmesi ve bunlara göre
inanması vâcibdir. Bunlara kısaca inanan, doğru mümin olur. Fakat
sebeplerini öğrenmediği için günaha girer. Yapılması ve sakınılması
lâzım olan ahkâmın delîllerini, sebeplerini öğrenmek emrolunmadı.
Bunların sebeplerini bilmemek günah olmaz. Büyük günah işleyenin
îmanı gitmez. Harama helâl derse, îmanı gider.
Günahlar ikiye ayrılır: (Kebâir),
büyük günahlardır. En büyükleri yedidir. 1) Bir şeyi Allahü teâlâya
ortak yapmak. Buna şirk denir. Şirk, küfrün çeşitlerinden en
kötüsüdür. 2) Bir insanı veya kendini öldürmek. 3) Sihir, yani büyü
yapmak. 4) Yetim malı yemek. 5) Fâiz alıp vermek. 6) Muhârebede
düşman karşısından kaçmak. 7) Temiz kadınları kazf etmek, yani
namussuz demek.
Her günahın büyük olmak ihtimali
vardır. Hepsinden kaçınmak lâzımdır. Küçük günahı çok yapmak, büyük
günah olur. Büyük günah, tövbe edince affolur. Tövbe etmeden
ölürse, Allahü teâlâ dilerse, şefaat ile veya şefaatsiz affeder.
Affolunmazsa, Cehenneme girer. Zünnâr denilen papaz kuşağını ve
benzeri şeyleri kullanmak, putlara saygı göstermek, din kitaplarını
aşağılamak, din âlimleri ile alay etmek, küfre sebep olan bir şey
söylemek, kısacası, dinde saygı duymak lâzım olan şeyi aşağılamak
ve aşağılanması lâzım olan şeye saygı göstermek küfürdür. Bunlar,
İslâm dînine inanmamak, inkâr etmek alâmetidir. Küfrün
işaretleridir.
Allahü teâlâ, tövbe edenleri
sever. Affeder. Sonra, o günahı tekrar yaparsa, tövbesi bozulmaz.
İkinci bir tövbe lâzım olur. Tövbe ettiği bir günahı hatırlayınca,
günahı işlediğine sevinirse, tekrar tövbe lâzım olur.