Hadîs-i şerîfte
buyuruldu ki: “Sâlihlerin anıldığı yere
rahmet-i ilâhi iner.”
Muallâ bin Mensûr hazretleri
büyük fıkıh âlimlerindendir. Doğum târihi bilinmemektedir. 211 (m.
826) senesinde Bağdâd’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu
ki:
Hadîs-i şerîfte bildirildi
ki: “Sâlihlerin anıldığı yere rahmet-i ilâhi
iner.”
Ahmed bin Mihrân diyor ki: Ebû
Mes’ûd er-Râzî ile İsfehan çarşısında yürüyorduk. Aramızda,
Süfyân-ı Sevrî’nin faziletlerinden bahsediyorduk. Ebû Mes’ûd dedi
ki: “Umarım ki, Allahü teâlâ, Süfyân-ı Sevrî’nin faziletlerinden
bahsetmemiz sebebiyle bizleri mağfiret eder.” Fakîr (Ebû Mes’ûd)
der ki: “Allahü teâlâ, bu kitapta büyüklerden, seçilmişlerden,
âbidlerden, ebrârdan zikredilenlerin hürmetine bizi bağışlar. Bazı
ilim ehli, bana Selef-i sâlihînin hâllerini muhtasar bir kitapta
toplamamı teklif etti. Bizden önce de bu konularda kitaplar
yazılmıştı. Bazıları kitaplarına “Târih-ül-muhaddisîn”, bazıları
“Târih-üs-sûfiyye”, bazıları da “Târih-üs-sûfiyye vel-ârifîn”,
kimisi de “Târih-i tabakât-ı ehl-il-ilm” isimlerini vermişlerdir.
Ben de bu kitabı tasnif ettim ve “Kitâbü Siyer-is-selef’ ismini
verdim. Kitabıma Sahabenin meşhûrlarından başladım. Kitabımı harf
sırasına göre yaptım. Ancak Aşere-i mübeşşereyi öne aldım. Sonra
Tabiînden zühd ve verâ ile meşhûr olanları zikrettim. Sonra,
onlardan sonra gelenleri anlattım.
Ebü’l-Aliyye anlatır: Bir kimse
Ubeyy bin Ka’b’a gelip, “Bana nasihat et!” dedi. Ubeyy bin Ka’b da
buyurdu ki: “Allahın kitabına îmân ederek hepsini kabul et! Ondan
hâdî ve hakîm olarak râzı ol. Peygamberimizin size bıraktığı
Kur’ân-ı kerîm, kıyâmette şefaatçi ve itham olunmamış bir şâhiddir.
Onda sizin hâliniz, sizden öncekilerin haberleri, sizin ve aranızda
olan şeylerin haberi, sizden sonrakilerin haberleri, sizin ve
aranızda olan şeylerin haberi, sizden sonrakilerin hâlleri
vardır.”
Yine buyurdu ki: Kul, dört şey
arasındadır: “Belâya düçâr olsa sabreder, bir nimete kavuşursa
şükreder, eğer konuşursa doğru söyler, hüküm verirse adâlet
gösterir.”
Ebû Zer-i Gıfârî buyurdu ki: “Ben
size nasihat ediciyim. Kabir vahşetinden kurtulmak istiyorsanız,
gece namazı kılınız. Kıyâmet gününün şiddetinden korkuyorsanız,
sıcak yaz günleri oruç tutunuz. Sonsuz bir felâketten kurtulmak
için sadaka veriniz.”
Peygamber efendimiz (sallallahü
aleyhi ve selem), Ebû Zer hazretleri hakkında buyurdu ki: “İsâ
aleyhisselâmın tevâzusuna bakmak kimi sevindiriyorsa, Ebû Zer’e
baksın!”
Diğer bir hadîs-i şerîfte
de “İnsanların zühd ve ibâdette, İsâ aleyhisselâma en çok
benzeyeni Ebû Zer’dir” buyuruldu.