Nefis denilen kuvvet, aklı şaşırtıyor. Lâzım olan şey, zararlı olsa da, nefis bunu akla güzel gösteriyor.
Cemaleddîn Sübkî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden olup,
büyük âlim Takıyyüddîn-i Sübkî hazretlerinin oğludur. 722 (m.
1322)’de doğdu. 755 (m. 1354)’de vefât etti. Bir suale şöyle cevap
verdi:
Allahü teâlâ Rabbül'âlemîndir. Her canlıyı, hattâ canlı cansız her
varlığı, hesaplı, düzenli ve faydalı olarak yaratmıştır. Hâlık,
Bârî, Musavvîr, Bedî ve Hakîm sıfatları ile, varlıkların hepsini,
çok düzenli, çok güzel yaratmıştır. Her varlığın düzenli ve güzel
olmaları için, birbirleri aralarında bağlantılar kurmuş, var
olmaları için, düzende kalabilmeleri için, birbirlerine sebep,
vâsıta, vesîle etmiştir. Allahü teâlâ, canlı cânsız bütün
varlıkların düzenli, hesaplı olmalarını dilemiş ve dilediği gibi
yaratmıştır. Böyle yaratmasına, maddeleri, kuvvetleri, enerjileri
vesîle ve sebep kılmıştır. Allahü teâlâ, insanların yaşamalarının
da, düzenli ve faydalı olmasını dilemektedir. Bunun için de,
insanların irâdelerini vesîle ve sebep kılmıştır. İnsan, bir şey
yapmak irâde eder, ister. Allahü teâlâ da isterse, o şeyi yaratır.
İnsanların şahsî yaşamalarının ve âile yuvası kurmalarının ve
sosyal hayatlarının düzenli olması için, insanların iyi ve doğru ve
faydalı şeyleri irâde etmeleri lâzımdır. İrâdenin, dileğin iyi
olması için, Allahü teâlâ, onlara (Akıl) vermiştir. Akıl,
iyiyi kötüden ayıran bir kuvvettir. İnsanlar çok şeye muhtaç
oldukları için ve lâzım olan