"Zamanımızda çok âlim
var. Fakat hakiki İslam âlimi bulmak zorlaştı."
Esnaî hazretleri fıkıh, usûl,
kelâm âlimlerindendir. İsmi, Muhammed bin Hasen eş-Şâfiî’dir. 695
(m. 1295)’de Mısır’da Esna’da doğdu. 764 (m. 1362)’de Kâhire’de
vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Zamanımızda çok âlim var. Fakat
hakiki İslam âlimi bulmak zorlaştı. Bunların bazı vasıflarını
bildiriyorum: Onlar, yakîni kuvvetlendirmek için çok gayret
gösterirler. Çünkü yakîn, dînin sermâyesidir. Peygamber efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfte; “Yakîni,
öğreniniz” buyuruyor. Dâima mahzûn, başı önüne eğik ve sükût
hâlinde bulunurlar. Allahü teâlâdan korktuğunu; kıyâfetinde,
ahlâkında, işinde, duruşunda, konuşmasında ve sükûtunda belli
ederler. Kim ona bakarsa, Allahü teâlâyı hatırlar, görünüşleri
ilimlerine şehâdet eder. Âhiret âlimleri; vakûr olmalarıyla, alçak
gönüllükleriyle, insanlara, güleryüzlü muâmele etmeleriyle,
simalarından bilinirler. Hazreti Ömer buyurdu ki: “Allahü teâlâ
ilim verdiği kuluna, bununla beraber; hilm, tevâzu, güzel ahlâk ve
rıfk da verir, işte bu, faydalı ilimdir.”
Onlar, sahip oldukları ilimle
önce kendileri amel ederler. Çünkü kendisi amel etmezse,
nasihatinin kimseye faydası olmaz. Allahü teâlâ İsâ aleyhisselâma,
“Ey Meryem’in oğlu, önce kendine nasihat et! Eğer kendin
nasihat kabul ediyorsan, insanlara da nasihat et! Eğer kendin
söylediğini yapmıyorsan, kendi nasihatini kendin yerine
getirmiyorsan, benden utan” buyurmuştur.
Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi
ve sellem) bir hadîs-i şerîfte “Mirâc gecesinde bir kavme
uğradım, dudakları ateşten makaslarla kesiliyordu. 'Siz
kimsiniz?' diye sorunca onlar, 'Biz hayrı emreder, fakat
kendimiz yapmazdık, fenâlıktan meneder, hâlbuki kendimiz
yapardık' diye cevap verdiler” buyurdu.