5.Büyük Kongre’den sonra en çok merak edilen husus; Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra Başbakan Davutoğlu’nun ortaya koyacağı gelecek stratejisidir. Bu hem yapılan kongrenin getirdiği yeni bir mesaj olarak hem de seçime kısa süre kala topluma sunması beklenen yeni beyannameyle ilgilidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce analiz ettiğimiz Türkiye’deki toplumsal değişim süreçlerinin yarattığı dinamizmle çelişen antidemokratik siyasal ve ona bağlı diğer yapıları dönüştürmesinden rahatsız olanların, konum kaybedenlerin, alıştıkları düzeni yitirmiş olanların gösterdiği tepki anlaşılabilir bir şeydir. Özellikle merkez medyada bu kesimlerin Davutoğlu’yla ilgili beklentilerini dile getirirken ‘uzlaşma’ adı altında ‘eski yapının restore edilmesi şeklindeki arzularının’ karşılık bulmaması, bu çevrelerde büyük hayal kırıklığı yaratmıştır.
“Oysa mesele Erdoğan ve Davutoğlu arasında değil, AK Parti’nin
temsil ettiği toplumsal kadrolarla onların misyonuyla, eski yapının
bütün unsurları arasındadır. Bu durum ekonomi ve politiğin
birlikteliğine ve buradaki değişime dayanmaktadır.” AK Parti’yi
Türk siyasal hayatının akışını değiştiren konuma taşıyan, köhne ve
eski yapıyı değiştirdikten sonra dahi ‘değişim paradoksuna’
hapsolmasını önleyen olaylardan biri de, “Türkiye’nin ekonomik
büyüme modelini değiştirmiş olmasının yarattığı
dinamizmdir.”
Emir-komutadan rekabete