Sevgili okuyucularım,
İyi bir Beşiktaşlı olarak Avrupa’da başarıya hasret kalmıştık. Öyle
ki bu süreç rahmetli Baba Hakkı’lardan tutun da, Metin-Ali-Feyyaz
üçlüsüne kadar uzanıyordu. Diyeceksiniz ki bu efsane üçlü 90’lı
yıllardaydı. Aradan çeyrek asır geçti. Vay vay vay! Demek ki Baba
Hakkı’lar derken çok geçmişe, Şeref Stadı’na gitmişim. Ama yine de,
bugüne kadar Avrupa kulvarında yarı finale kalamayan bir takıma
aşığız. Siyah-beyaz renklerine gönlümüz 7 yaşında kaymış, daha ne
diyelim… Her seferinde, “Olacak” diyerek yola çıkıp, olmadığı
günler bence Cenk Tosun’un füzesiyle geride kaldı. Hele ki son
Avrupa Şampiyonu Portekiz’in müthiş takımı Porto karşısında,
deplasmanda üçüncü golü bulduğumuzda adeta göklere uçtuk. Karşı
sahada daha ilk maçta içinde bulunduğumuz grubun, şampiyonlar
liginin favorisi olan Porto karşısında 1-3 öne geçmemiz rüya
gibiydi. Aslında Şenol Güneş’in talebeleri geçen sezon bu
sinyalleri vermiş, “Ahlar, vahlar” arasında yarı finali UEFA’da
penaltılarla kaçırmıştık. İddia ediyorum ki bu oyunu
sürdürebilirsek, Kupa 1 olarak kabul edilen Şampiyonlar Ligi’nde
final oynarız. Bu takım dünyanın en iyi sonuçlarını hak ediyor…
Cenk, Gaziantep’te oynarken Beşiktaş’a transferi kesinleşiyor. Ama
Cenk yani Tosun Paşa, Gaziantep’teki oyununu ivme kazandırarak
sürdürüyor. Gaziantep forması altında hiçbir idmanı kaçırmıyor,
eskisinden daha fazla çalışıyor. O zamanki hocası Sergen Yalçın
geçtiğimiz hafta gururla Cenk’i anlatıyordu. Örnek futbolcu Tosun
Paşa’yı ve Porto deplasmanından 3 gol ve 3 puanla grup birincisi
olarak dönen Kartal’ı, başta Şenol hoca olmak suretiyle bu başarıda
emeği geçen tüm futbolcuları ve yöneticileri canı yürekten
kutluyorum. Mutluluk gözyaşlarıyla sabaha kadar defalarca golleri
izledim. Kartal’ım Avrupa yolun açık olsun. Gündüz
kuşağı… Rotamızı dizilere çeviriyoruz. Star TV’de salı
akşamları yayınlanan ‘Dolunay’ yoluna tüm kategorilerde birinci
olarak doludizgin devam ediyor. Hafta içi yayınlanan gündü...