Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM) 73. Genel Kurulu için bulunduğu New York’tan ayrılmadan önce beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ABD’nin İran’a yaptırımlarını anımsattık:
- ABD’nin İran’a dönük yaptırımları Türkiye’yi nasıl
etkileyecek? Bu konuda olası krize hazır mıyız? Petrol, gaz alımını
azaltacak mıyız? Türkiye ambargoya uymak zorunda mıdır?
Erdoğan, 11-13 Temmuz 2018’de Brüksel’de gerçekleşen NATO
Zirvesi’ne döndü:
- Brüksel’deki NATO Zirvesi’nde Sayın Trump, Rusya’ya çok acayip
yüklendi. Katılımcılara, “Siz hepiniz Rusya’yı besliyorsunuz”
dedi.
Almanya’nın ödediği doğalgaz faturasını söyledi. Bizden bahsetmedi.
Bize nezaket gösteriyor.
Trump’ın o sözleri üzerine dayanamadığını, araya girdiğini
belirtti:
- Ben yine de dayanamadım, “Sayın Başkan, biz doğalgazın yüzde
50’sini Rusya’dan alıyoruz. Azerbaycan, Irak ve Cezayir’den de
alıyoruz. Biz bunu almazsak, vatandaşlarımız karda, kışta üşüyecek”
dedim.
İtirazı üzerine Almanya Başbakanı Merkel’in de cevap verdiğini
aktardı:
- Sayın Merkel çıktı, “Doğalgazımızın yüzde 38’ini Rusya’dan
alıyoruz. Halkımı üşütemem” dedi.
Yaptırımlar konusunda Türkiye’nin tavrının eskiden beri net
olduğuna işaret etti:
- Stratejik ürünlerde geri adım atmayız.
Bu noktada savunma sanayiine değindi:
- Biliyorsunuz savunma sanayiinde de benzer tartışmalarla
karşılaşıyoruz. Biz, ülkemizin ihtiyaçlarını en iyi koşullarda
gidermek durumundayız.
New York’taki ikili görüşmelerinden birinden ayrıntı aktardı:
- Bir ülkenin Başbakanı, “NATO üyesi bir ülke olarak NATO üyesi
olmayan bir ülkeden nasıl olur da silah alır?” dedi.
Soruya cevabını da paylaştı:
- Ben de kendisine, “Peki o ülke, savunmasına yönelik hiçbir NATO
üyesi kendisine...