Saray geçen gün medya temsilcilerini, sahibiyle, genel
yayın yönetmeniyle iftar açmaya davet etti…
Katılım olağanüstüydü; Medyanın çok büyük bölümü en üst
düzeyde katılmıştı bu davete… İşin tuhaf yanı medya ileri
gelenlerine verilen bu iftar yemeği, medyaya kapalı olarak
yapılmıştı, iyi mi!..
Cumhurbaşkanı her davette yaptığı gibi, kürsüye çıktı,
hedeflediği konuda mesajını verdi… Mesajın hedefinde bu kez Adalet
Yürüyüşü ve medya vardı. Mesela yürüyüşle ilgili şöyle
dedi:
-Sizin 15 Temmuz'dakilerden ne farkınız var?!.
Böylelikle CHP'yi terörist ilan eden Cumhurbaşkanı, medya
yöneticilerine de şöyle seslendi:
-Haber peşinde koşmakla, ihanete aracılık etmek tamamen
farklı şeylerdir. Manşetini, kalemini, gazete sayfalarını, terör
örgütünün emrine verenlerle, eline silah alıp dağa çıkan arasında
bana göre hiçbir fark yoktur. Terör örgütü mensupları ile işbirliği
içinde hukuku çiğnemenin, milli güvenliği tehdit eden eylemlere
girişmenin elbette bir müeyyidesi olacaktır…
Daha ne desin Allah aşkına! Söyledikleri gayet açık, gayet
anlaşılır değil mi? Üstelik “bu desteğin müeyyidesi olacaktır” bile
demiş!.. Dahası da var; dün yazmıştım, o iftara katılan bir
gazeteci arkadaşıma sordum “Cumhurbaşkanı ne dedi?” diye, arkadaşım
gayet açık şekilde “halkın moralini bozacak haberlere yer vermeyin”
dediğini söyledi!..
Bunun üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu,
sosyal medyadan şu mesajı paylaşmıştı:
-Erdoğan dün akşam bütün gazetelerin yöneticilerini özellikle
Aydın Doğan'ı çağırıp “Adalet Yürüyüşü” nü vermemelerini
emretti…
Ahmet Hakan Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde dün Erdoğdu'ya
şu başlıkla yanıt verdi:
-Yalancısın ve müfterisin Aykut Erdoğdu!
Ağır bir başlıktı tabii…