Herkes soruyor; 3 belediye başkanı niçin görevden alındı?..
Diyarbakır, Mardin ve Van belediye başkanları tıpkı diğerleri gibi
Yüksek Seçim Kurulu’na başvurmuş, belgelerini sunmuş, aday
olduklarını açıklamışlardı… YSK da yine tıpkı diğerlerinde olduğu
gibi incelemesini yapmış, bu kişilerin adaylıklarında bir sakınca
bulunmadığı gerekçesiyle izin vermişti!..
Selçuk Mızraklı, Ahmet Türk ve Bedia
Ertan, büyük oy yüzdeleriyle seçimi kazandılar ve
başkanlık koltuğuna oturdular. Sonra ne oldu peki? Daha o
koltuklarda 5 ayı bile doldurmadan İçişleri Bakanlığı eliyle
görevden alındılar, yerlerine ise o kentlerin valileri kayyım
olarak atandılar…
–Türk tipi demokrasi gereği!..
Herkes bir
şaşırdı, pir şaşırdı!.. Halbuki nasıl da dedikodular dönüyordu; 1
eylül Dünya Barış Gününde yeni bir “açılım süreci”
başlayabilir miydi acaba?.. İktidar, Kürt oylarının değerini
anlamış, yeni, yepyeni bir sürece adım atmaya hazırlanıyordu
galiba… İmralı mahkumuna yeni görevler yoldaydı galiba…
Bu hayalleri gören, yayan sonra kendileri de inananların elleri
böğürlerinde kaldı!.. Türkiye’nin bu iktidar tarafından getirildiği
hazin noktayı, ABD ile anlaşma adı altında Amerikan askerlerinin
Urfa’da yani Türkiye topraklarında konuşlanmasını, İdlib’de adeta
bir savaşın eşiğine gelinmesini, yakında Türkiye’ye gelecek olan
Putin ve Ruhani’nin son günlerde
Suriye’ye verdiği desteği ve sert açıklamalarını, iktidarın
“denge politikası” adı altında sürdürdüğü oyalama
taktiklerinden fena halde sıkıldıklarını değerlendiremeyenler
“neler oluyor” diye soruyor!..
Olacak olanları hem Saray, hem de İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu 31 Mart seçimlerinden hemen önce gayet açıkça
belirtmişlerdi oysa…
–Olan budur!..