Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TEOG yerine
getirilen sistemi deyim yerindeyse şöyle anlattı:
-Daha iyisi Şam’da kayısı!..
Siz isterseniz daha oturaklı olan şu özdeyişimizi kullanabilir,
aynı sırada gerdan kırıp, bel büküp şıkır şıkır oynayabilirsiniz
de:
-Yeme de yanında yat!..
Öylesine şahane, öylesine “bulunmaz Hint kumaşı”
bir sistem yani! Peki adı ne bu makbul sistemin?..
-Mahallende oku çocuğum sistemi!
Bakan, zaten uzun yıllar öncesine kadar kullandığımız sistemi
“Kayserilinin eşeği boyayıp satması” misali
allayıp pullayıp milletin önüne koyuverdi… Ancak pek mühim
“farklılıkları” da ağzından kaçırıverdi tabii! Milli Eğitimin
tepesindeki muhterem, sistemi ballandırarak anlatırken okulların
yüzde 90’ının işe yaramaz, niteliksiz okullar olduğunu ilan etti
bir kere!.. Nasıl mı? Yeni sistemle 8. Sınıf öğrencilerinin
bakanlığın açıkladığı yalnızca 600 “nitelikli”
okul için sınava gireceğini, sınavı kazanamayan ya da girmeyen
öğrencilerin ise ikametgahlarına en yakın okula yerleştirileceğini
açıkladı, yetmez mi! “Şayet o okullar nitelikliyse diğer
binlerce okulun sıfatı nedir?” sorusunun yanıtı sizce ne
olabilir acaba?!. Benim yanıtım biraz acı olacak:
-Koskoca ülkeyi “ahmak” yerine koymaktır!..
-Her çocuk en yakınındaki 5 okuldan birini seçebilecek!
Şahane değil mi? Üstelik hiçbir öğrencinin istemediği okul türüne yerleştirilmeyeceği güvencesi de verdi… Diğer bir deyişle öğrenci tercih dışı bir okula gönderilmeyecek…Ne kadar güzel! Güzel de ufak bir pürüz var:
-Çocuk tercih edeceği okulu nasıl bulacak?!.
Yıllar içinde neredeyse binlerce okulu imam hatipleştirdi...