Üzerinden bir hafta bile geçmedi, yani mürekkebi bile
kurumadı…
İYİ Parti’nin “Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim yasakları
kapsamına alınsın” şeklindeki başvurusu Yüksek Seçim
Kurulu tarafından reddedilmiş, AKP’nin YSK temsilcisi ve Isparta
Milletvekili Recep Özel, ret kararı sonrası duruma
şahane bir açıklık getirmişti:
-Seçim hukukunu yorumla yasaklar
genişletemez!..
Şaşırdınız mı?.. Ben şaşırmadım!.. Aynı
Cumhurbaşkanı, genel seçimlerde de devlet imkanlarıyla propaganda
yapmamış mıydı?.. Hem de nasıl yapmıştı!.. Bu durumda Sırat Köprüsü
görünümlü yerel seçimlerde aynı şekilde yapmayacağı düşünülebilir
miydi?..
-Şaka yapıyorsunuz herhalde; tersi düşünülebilir miydi?
sorusu doğru olan şıktır!..
YSK’nın bu kararıyla
birlikte yurt sathında tekrar açılmayı bekleyen yüzlerce, binlerce
tesis, devletin her türlü olanağı bir halı misali partili
Cumhurbaşkanı’nın ayaklarının altına döşeniverdi!..
Bu kararın hemen ardından ne oldu dersiniz? YSK’nın 6 üyesinin 2019
Ocak ayında görev süreleri doluyordu; Cumhurbaşkanı tarafından
1 yıl uzatıldı, iyi mi! Şu kutlu tesadüfe
bakın!..
Muhalefetin karşı çıkması, hukukçuların “Anayasaya aykırı”
yorumları, protestolar falan vız geldi tırıs gitti…
-Atı alan bir kez daha Üsküdar’ı
geçmişti!..
Üstelik o at Üsküdar’ı bakalım kaç kez daha
geçecekti!..
Zaten iktidarın biricik ve çok değerli destekçisi Devlet Bey daha önceden işaret fişeğini atmış, “Binali Bey’in belediye başkanlığı için Meclis Başkanlığı koltuğunu bırakması gerekmez” dememiş miydi?!.
AKP’li Cumhurbaşkanı da önceki gün bir muhabirin ayak üstü sorduğu “Meclis Başkanı ne zaman istifa edecek?” sorusunu gayet beşuş bir çehreyle “gerek var mı?”...