Antonio Di Natale, 20 yıllık futbol kariyerinde hiçbir büyük kulüp forması giymedi.
Juventus ya da Milan’la şampiyonluk mücadelesi yapma şansı
olmadı. Ama Udinese’de 12 sezon forma giydi, takımını bir kez
Şampiyonlar Ligi’ne, üç kez de Avrupa Ligi’ne taşıdı. İki kez gol
kralı oldu. Geçtiğimiz sene futbolu bıraktı ama 80’ler sonrası
doğanlar için Udinese demek, Di Natale demek;
Di Natale demek, Udinese demek artık. Türk futbolu
böyle kült figürleri çok sık çıkaramaz; lâkin Başakşehir’li
Visca için sanırım şimdiden kulübün bir numaralı
efsanesi demek yanlış olmaz. Henüz 21 yaşındayken, 400 bin dolara
tuttu Başakşehir’in (İBB’nin) yolunu. 8 sezonda Başakşehir
formasını 264 kez giydi, 67 gol-72 asist yaptı.
Düştü-çıktı, ikinci lige gitti geldi, bek oynadı-açık oynadı, ama
gelişimi hiç durmadı. Her yıl üzerine koydu. Kendine hep iyi baktı,
bir ara 3 sezon tek bir maç kaçırmadan ligde bütün müsabakalarda
ilk 11 oynadı. Dünkü Başakşehir’e bakıyorum, yine en fit o. Yine en
hazır o. Yine en etkili o. Başakşehir’in ikinci vitesten üçe dahi
atmadığı bir maçta yine farkı, kendi çizgisinde
Ibanez’e kurduğu üstünlükle Visca
yarattı. İlk golü getiren korneri de o kazandırmıştı zaten.
Trabzonspor’sa sezona hiç hazır değil, geçen yılı bitirdikleri
noktanın çok gerisindeler. Oyuna sonradan giren
Abdülkadir Parmak’la
heyecanlandık ama o da bir rüzgar yaratamadı. Skorun 2-0’dan fazla
olmamasının tek sebebi, Başakşehir’in vites yükseltmemesi.
BURNLEY DE GRUPLARI İSTİYOR
Dün
Avcı’nın orta üçlüsünü tümüyle değiştirip,