Suriye’ de istikrar sağlanmasın diye İsrail saldırıla devam ediyor. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan “Suriye’nin istikrara kavuşmasına kim engel olursa açık söylüyorum karşısında Suriye hükümeti ile bizi de bulacaktır” tehdidini üzerine alınması gereken tek ülke var o da İsrail’dir.
İsrail bölgede güçlü bir ülkenin varlığının olmasını kendine tehdit olarak görüyor. Suriye’yi havadan vururken, karadan da Golan Tepelerini işgal ederek hâkimiyet alanını arttırıyor.
İsrail ve Suriye'nin yanı sıra Lübnan ve Ürdün'le de sınır olan bu bölgenin Golan Tepelerinin sonsuza kadar İsrail’in olacağına inanan Netanyahu’ya cevaben Trump’ta "İsrail toprağı" açıklamasını yapıyor. Tüm bu söylenenler de bölgenin önemini yeniden gündeme getiriyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, "İsrail'in Golan
Tepeleri'ndeki egemenlik iddiaları yok hükmündedir"
açıklamasında bulunmuş olsa da,
Filistin ve İsrail politikasını neredeyse tamamen İsrail yanlısı
Yahudi asıllı kişilere emanet eden ABD Başkanı Donald Trump
İsrail'in güvenliği için kritik derecede stratejik öneme sahip olan
Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tam olarak
tanımasının zamanı geldiğini ifade etmiştir.
ABD'nin bu kararı, Netanyahu'nun elini güçlendirmiştir.
İsrail'in "güvenlik ve su" kaynağı = Golan
Tepeleri
Bölge güvenlik açısından göz ardı edilemeyecek kadar jeostratejik
bir konumda ve zengin su yataklarına sahiptir. İsrail toplam su
ihtiyacının üçte birini Şeria Nehri ve Golan Tepe’lerindeki su
kaynaklarından temin ediyor.
Bölgenin en yüksek noktalarından biri olan ve Şam'a sadece 60
kilometre uzaklıkta bulunan Golan Tepeleri'ni elinde tutan İsrail,
bu sayede komşu ülkelere karşı büyük bir stratejik avantaj
sağlıyor.