Memleketin haline bakın… Bir dizi çıkıyor: “Kızılcık Şerbeti.” Reyting için her türlü senaryoyu mubah gören bir anlayışla, aile değerlerini alaşağı eden, akrabalık ilişkilerini ters yüz eden, gayri ahlaki bir tabloyu gözümüze sokuyor. Sonra da “ama izleniyor, demek ki seviliyor” diyerek işin içinden çıkmaya çalışıyorlar.
Kusura bakmayın! Bu millet reyting için kendi kültüründen, kendi inancından, kendi ahlakından vazgeçmez. Her ne kadar senaristler, yapımcılar ve kanal yöneticileri bunu görmezden gelse de toplumun vicdanı bu pespaye sahneleri reddediyor.
Muhalefet zaten başka gündemlerde kaybolmuş… İktidarsa hem içte hem de dıştaki siyasi entrikalara karşı manevra yapmaktan bu konuda sessiz kaldı. Ama bir kişi var ki, o da elini taşın altına koydu: RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin. Hani derler ya, “cesaret bulaşıcıdır.” İşte Ebubekir Şahin’in bu tavrı, gerçek bir dava bilincinin işaretidir.
Cesaretin Adı: Ebubekir Şahin
Bakın, Türkiye’de çoğu makam sahibi susmayı tercih eder. “Aman reytinge karışmayayım, aman linç edilmesin, aman tartışma çıkmasın” diyerek köşesine çekilir. Ama Ebubekir Şahin öyle yapmadı. Sorumluluğun ve bulunduğu makamın hakkını verdi.
Düşünün: herkesin suskun kaldığı bir ortamda, toplumun vicdanını
temsil eden bir makamın başındaki kişi, çıkıp net bir duruş
sergiliyor. Bu kolay mı? Hayır. Çünkü karşısında büyük medya
grupları var, reklam pastaları var, reyting baronları var… Ama
Şahin şunu dedi:
“Önce ahlak! Önce aile! Önce toplumun
değerleri!”