Bizler son zamanlarda ekonomiyi dolar fiyatına, borsa endeksine ve altın fiyatına bakarak değerlendirmeye başladık.
Erken seçim kararı sonrası da çok kişi erken seçimin
getireceklerini tartışmak yerine karar açıklandıktan sonra dolar
fiyatındaki, borsa endeksindeki değişimi değerlendirmeyi tercih
etti.
Genelde “piyasalar” denilince “finansal piyasalar” öne çıkıyor.
“Reel piyasalar” unutuluyor.
Gedik Portföy, Portföy Yönetimi Müdürü Eral Karayazıcı’nın
değerlemeleri, “finansal piyasalarda” olan biteni, dolar, borsa
penceresinden değerlendireceklere yol gösteriyor.
Eral Karayazıcı diyor ki;
1- Türk varlıkları sürpriz seçim kararına güçlü iskonto ile
yakalandı.
Bir varlığın herhangi bir faktör değişikliğinden ne ölçüde
etkileneceğine tahmin üretirken haber sırasında fiyatının hangi
düzeyde olduğu birinci derecede etkilidir. Sene başını referans
alırsak dolar bazında borsa yüzde 15 TL yüzde 7 kadar görece
ucuzdu.
2- Dış iklim ABD bilanço sezonunun katkısı ile pozitif ve bu havada
yurt içi piyasaların işini kolaylaştırdı.
3- Yeni sistem seçimlerin 2015 benzeri bir siyasi tıkanıklığa neden
olması riski içermiyor.
4- Seçimin iki ay sonra yapılacak olması “hele bir seçim geçsin“
diyerek frene basabilecek ekonomik aktörlerin neden olabileceği
irtifa kaybının minimum düzeyde kalmasını sağlayacak.
5- Olası bir Menbiç operasyonu ve ABD ile süren pazarlıkların seçim
sonrasına kalması muhtemel görünüyor.
“Reel piyasalar”da ise durum farklı.
Sanayicisi, inşaatçısı, yatırımcısı, ithalatçısı için zamanlama bozuldu. İş adamları seçimin zamanında yapılacağına göre “pozisyon” almışlardı. Seçim öne çekilince “pozisyon değiştirme” zorunluluğu ortaya çıktı. Seçim 2 ayda sonuçlanacak, ama daha sonra yeni sisteme uyum süreci var. O süreç tamamlanırken “mahalli idare” seçimleri var. Bütün bunları dikkate alarak her iş adamı kendi imkanlarına göre “pozisyon belirleyecek”.