ODTÜ’ye yönelik operasyon, tarz itibarıyla bilinmedik değil.
Gezi olayları sırasında ortalığa saçılmış “camilerde içki
içtiler”, “başörtülü bacımıza saldırdılar” iftiralarını
hatırlayın!..
Faşizan dinbazlık böyle yol alıyor. Din deyince akan sular durduğu
için, iktidar ve intikam arzularını tatmin etmeye dönük her
arayışlarına hiç hicap duymaksızın ve Allah’tan da korkmaksızın
inançlarını malzeme yapıyorlar.
ODTÜ’ye yönelik dinbaz karalama seferberliğine ilişkin kamuoyuna
yansıyan iddialar; yani internete tamamen hâkim olma yolunda
ODTÜ’nün kontrolündeki “tr”yönetimini ele geçirmek ve
Haziran’daki rektörlük seçimlerinde iktidardan yana
manipülasyonlarda bulunmak; bunlar kanımca tâli mahiyette
nedenler.
***
ODTÜ hedefte çünkü (yukarıda kaydedilen nedenleri de kapsayacak
şekilde) bu ülkede “seküler kültür”ün hâlâ dimdik ve dinamik
şekilde ayakta olduğu, bu açıdan en karakteristik, üstelik dünya
ölçeğinde de kredisi dorukta kurumlarımızdan biri, belki de
birincisi o…
Üniversite olarak bu ülkenin en iyisi olmak bir yana, yıllardır
dünya üniversiteleri içerisinde de Türkiye’yi gururlandıracak
noktada, sırada, basamakta hemen hemen tek başına ODTÜ.
Bu yüzden onu kolay lokma yapamadılar. Biliyorsunuz, başbakanlığı
dönemindeErdoğan’a kampüs içerisinde protesto
gösterileri nedeniyle de, Gezi olaylarıyla eşzamanlı
şekilde Gökçek’in kampüsün yanı başına yol
döşeme ısrarına bağlı ihtilaflar üzerinden de çok yüklendiler.
Ama “kale”yi yıkamadılar.
Şimdi en çirkinini yapıyor, dinsel kışkırtıcılık eşliğinde onun sol
geleneğine, seküler niteliğine vurmaya çalışıyorlar.