“İsmail Ağa Nakşibendi cemaati, hayli fantastik bir girişimle
Erzurum’da düzenlenen” 13. Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali’nde
karşımızda zuhur etti.
İstanbul ve Bursa’dan geldiklerini belirten 32 cemaat mensubu,
festivale katılan yabancı sporcu ve yöneticilere üç dilde
(İngilizce, Fransızca, Rusça) basılmış Kur’an’lardan dağıtmak,
böylece de “din-i mübîn-i İslâm”ı tanıtmak istemişler!..
Hoş mu hoş bir İslâmi misyonerlik faaliyeti yani… Ama nahoş
karşılanmış.
Polisin ve özel güvenlik görevlilerinin engellemesiyle çalışmayı
yarıda kesmek durumunda kalmışlar. Uluslararası bir program olduğu
için, güvenlik gerekçesiyle kendilerine izin verilmemiş.
Bu noktada cemaatin bir strateji hatası yaptığını düşünenler
çıkabilir. Diyebilirler ki böyle bir girişim, “Cübbeli”siz
olmazdı!..
Öyle ya, Cübbeli Ahmet Hoca’nın bu cemaat bünyesinde yetişmiş en
nadide değerlerden biri olmanın ötesinde, aynı zamanda en
“spektaküler” (göze hoş gelen) ve magazinel figür olarak da
seçkinleştiği malûm…
O, adeta bir Nakşî pop-star…
Ve nasıl sahilde bir tatil beldesinde, cübbeyi- sarığı çıkarıp
tebdil-i kıyafet halde jet-ski sefası yaptıysa, Palandöken’deki
festivalde de kayak pistinde döktürebilirdi.
Böylece hem güvenlik görevlilerini neşelendirerek ikna edebilir,
hem de yabancı katılımcıları hidayete erdirme yolunda kaleleri
içten fethedebilirdi!..
Ama tabii böyle düşünebilecek olanlara da hatırlatmak gerekir ki
Erzurum’a yol tutmuş İsmail-Ağa’cıların Cübbeli ile irtibat ve
muhabbet içinde olduklarının garantisi yok.
Çünkü İsmail Ağa denilen Nakşî kolu, halihazırda kendi içinde pare
pare!..
Cemaatin kurucu ve kült şeyhi Mahmut Hoca çok yaşlı ve ağır hasta
olup onun ardından şeyhliğe aday (Cübbeli’nin de aralarında
bulunduğu) pek çok isim var.