Numan Kurtulmuş’u acı acı gülümseyerek, ama bir yandan da ağır
lâflar etmemek için dudaklarım sıkı sıkıya kenetli izledim İstiklâl
Caddesi saldırısı sonrası, ekranda…
İçimdeki kahredici acı bile ekranda konuşanın trajikomik sözleri
karşısında suratıma yayılan tebessümü engellemeye yetmedi.
Hükümet sözcüsü, o bildik klişeyi tekraren teröre karşı birlik-beraberlik arzusuyla hareket etmemizden bahsetti.
“Onlar” (teröristler) bizim kardeşliğimizi, dostluğumuzu,
birliğimizi mi bozmak istiyorlar, o halde bizim de inadına birlik,
inadına kardeşlik diyerek bu şer şebekelerine karşı varlığımızı
ortaya koyabilmemizin lâzım geldiğinden bahsetti.
Ve de siyasi görüşlerimizin, yaşam tarzlarımızın farklı
olabileceğinden, ama sonuç itibarıyla hangi siyasi görüşe, hangi
yaşam tarzına ait olursa olsun hepimizin bütün benliğimizle,
yüreğimizden çıkan bütün cesaretimizle avazımız çıktığı kadar
teröre lânet diye bağırabilmemizden bahsetti.