Kanal D’de yeni başlayan “Hayat Mucizelere Gebe”, hacimli bir
kamu spotu hissi yarattı bende.
Aslında izlediğimiz, Amerikan yapımı “Jane the Virgin”den adapte
bir romantik komedi. Kamu spotu hissini veren ise birkaç yıl önce
iktidar tarafından önü açılıp ortalığı sert tartışmalara boğduktan
sonra soğumaya terk edilmiş kürtaj meselesini yeniden ısıtıp
önümüze koyan bir tematik vurguya sahip olması.
“Masum ve bakire” bir genç kızın anne ve anneannesiyle fakir ama
neşeli ve “iffetli” sürdürdüğü yaşamı, beklenmedik bir tıbbi kaza
ile sekteye uğrar. Rutin muayene için bir hastanenin jinekoloji
ünitesine giden bakire kızımız İnci (Damla Colbay)
doktorun bir anlık dalgınlığı sonucu yapay döllenmeye maruz
kalır.
“Spermler” (tahmin edileceği gibi) zengin bir adam olan otel sahibi
Engin’e (Yiğit Dikmen) aittir. Üstüne üstlük
İnci de aynı otelin sıradan bir çalışanı olup patronu Engin’le
yolda yürürken bir çarpışma sonucu kaza ile tanışmış ve papaz
olmuştur. (Daha sonra onların geçmişte de karşılaştıklarını ve
aralarında aşk kıvılcımlarının çakmış olduğunu öğreneceğiz ve belli
ki dizi, İnci’nin evlilik hazırlığı içinde olduğu bir polis olsa da
bu aşkı yeniden ısıtacak.) Ama şimdiki “kaza” çok daha büyük ve
artık “patronun çocuğu”nu karnında taşımakta.