Melih Gökçek kendince dizayn ettiği bir anlı
şanlı törenle yarın belediye başkanlığından uğurlanacak Ankara’da.
Biz de ona “Güle güle sana, yolun çok ama çok açık ve uzak olsun”
diyoruz!..
Gökçek’in ardından kimin büyükşehir belediye başkanlığını
devralacağına dair şayialar da hemen sökün etti ve şu ara ortalarda
dolaşıyor. Bunlar arasında kanımca en “çarpıcı”sı, Ankara’nın
Sincan ilçesi eski belediye başkanı Bekir
Yıldız.
Yıldız’ın okkalı bir ünü var. O, 28 Şubat (1997) “postmodern darbe”
sürecine açılan yolda adı unutulmazlaşmış bir isim…
AKP, daha doğrusu Erdoğan, Gökçek’in yerine onu
başkanlığa oturtmayı tercih eder mi? “Konjonktürel” olarak pozitif
yönde karşılığı olan bir tercih midir bu?..
Önce tarihe dönelim ve olanları hatırlayalım:
1994 yılında Refah Partisi’nden belediye başkanı seçilen Yıldız,
“Milli Görüş” İslamcılığı adına hem sansasyonel, hem de spektaküler
(göze batan) olay ve organizasyonların sorumlusu bir isim olarak
hatırlanır.
28 Şubat darbesinin fitilini ateşlediği söylenen “Kudüs Gecesi”
etkinliği, onun onayı, desteği ve himayesinde
gerçekleştirilmiştir.
Bu yüzden “28 Şubat”a giden yolun en açık işareti sayılan tanklar
da Sincan caddelerinde yürütülmüştür.
Fakat benim aklımda “Yıldız Başkan”dan geriye en çok kalan
yılbaşında hindi satışlarını Sincan genelinde yasaklamasıdır.
Elbette o, ilçe sınırları içerisinde içki satışlarını da
yasaklamıştır, ama işte bu kendisini “kesmemiş”, bir de yılbaşı
yaklaşırken “gâvur âdeti”, “Hıristiyan fitnesi”...