“Fuatavni” , sağ olsun, seçim öncesinde öyle dehşet
senaryoları saçtı ki ortaya, dayanamadım, oy kullanmak için
gittiğim Ankara’da Oy ve Ötesi’ne gönüllü çalışmak için başvuruda
bulundum.
“Nereyi istersin” diye sorulunca da “AKP’nin
kalesi” denilen, aynı zamanda seçimlerde oy sayımında
usulsüzlük yaşanacağı iddialarının ortalıkta dolaştığı Pursaklar’ı
işaret ettim.
Pırıl pırıl bir grup
genç, “Hocam n’apıyosun” diyerek beni vazgeçirmeye
ve daha“steril” (Dikmen, Yenimahalle, Şentepe gibi) bölgelere
yönlendirmeye çalıştılar.
Benim için kaygılanmalarına pişman edercesine onları da aldım,
Pursaklar’a gittim!..
Sonuç mu? 15 “Oy ve Ötesi” gönüllüsü, bir diğer kıymetli
girişim “Ankara’nın Oyları”ile (onların da 21 gönüllüsü vardı)
kooperatif bir çalışma temposunda seçime müşahitlik ettik. Tertemiz
bir oy kullanma ve sayım atmosferi yaşandı diyebiliyorum.
Ufak-tefek bazı masum, bireysel hata ve sorunlar dışında endişe
verici bir durum yaşanmadı. Tabii söylediklerim, bizim çalışma
yaptığımız 29 sandıklı merkezle sınırlı. Ancak burasının Pursaklar
bölgesinde, önceki seçimlerden hareketle konuşulacak olursa
en “hassas” yerlerden biri olarak kaydedildiğini de
eklemek isterim.
Ayrıca benim görev yaptığım sandık başındaki tablo, unutulmaz bir
umut deneyimi yaşattı bana. AKP’lisinden CHP’lisine, MHP’lisinden
Saadet Partilisine ve memur görevliye kadar, sandık kurulu
üyelerinin birbirleriyle ve benimle olumlu, ölçülü, düzeyli, dostça
ve esprili bir diyalog içinde, son derece “medeni” tavır
ve davranışlarına şahit oldum. Bunun ötesinde, her açıdan takdiri,
tebriki ve teşekkürü hak eden bir sandık başkanının tecrübeyi
feraset ve nezaketle buluşturduğu performası da müşahitliğimin
önemli bir parçası...