Donald Trump, CIA ile Pentagon'a sınırsız operasyon ve suikast
yapma yetkisi verdi. Bir başka söyleyişle “sınırsız katliam yapma”
yetkisidir.
İslam Düşmanı Amerikan Başkanı'nın işte bu “Bana sormadan vurun!”
talimatından sonra peş peşe neler oldu?
17 Mart'ta Halep'te bir cami; 20 Mart'ta Rakka'daki bir ilkokul
binası; 23 Mart'ta da Musul'un bir mahallesi Amerika Birleşik Terör
Devletleri'nin uçakları tarafından “taammüden” bombalandı!
Son on günde Suriye ve Irak'taki bu bombalamalarda katledilen çoğu
çocuk masumların sayısı 500'ü aştı!
Terörün Mühendisi ABD; masumları, sivilleri kasten öldürüyor.
Sistemli olarak Müslüman kanı döküyorlar.
Sonra da hiç utanmadan “Yanlışlıkla vurduk” diyerek aşağılık
yalanlarını sergiliyorlar.
Şam Rejimi'nin, Rusya'nın ve IŞİD'in saldırılarından sağ kurtulan
Müslümanlar mı; ABD'nin bombardımanıyla can veriyor!
*
Müslümanları öldürmeye programlanmış Washington yönetimine bu
katliamların hesabını soran yok; itiraz eden bile yok!
Avrupa devletlerini yönetenler ya da Vatikan'dakiler yahut
İsrail'in katil yöneticileri “Ne kadar çok Müslüman öldürülürse o
kadar iyidir” düşüncesiyle “kapalı kapıların ardında” ellerini
ovuşturuyorlar!
*
ABD'de başkanlar değişse de katliamlar devam eder!
Trump'ın “Öldürmekte serbestsiniz” diyerek onay verdiği sistemli
katliamların, Obama dönemini bile geride bırakacağı şimdiden
bellidir.
ABD'nin yeni başkanı, daha göreve gelir gelmez yedi Müslüman ülkeye
vize yasağı getirdi.
Böylece Müslümanlara terörist muamelesi yapıldı!
Yasak kararının hemen ardından neler yaşandı?
Mesela, “Medeni ABD!”de beş yaşındaki Amerikan vatandaşı bir İranlı
çocuğu havaalanında beş saat boyunca kelepçelediler!
İçimizdeki “Amerikan Putçusu” etki ajanlarının Sam Amca'sı mı;
yasak kararını müteakip Doğu Akdeniz'e, Kızıldeniz'e, Aden
Körfezi'ne savaş gemilerini gönderdi.