Kendi kalesine gol atmak, tam da buna denir! Kemal Kılıçdaroğlu,
malum sözleriyle “Hayır” kampanyasını çökertti!
Böylesine baltayı taşa vurduktan sonra, artık kime ne
anlatacak?
Seçmeni “Hayır oyu verin!” diye nasıl ikna edecek?
Bu, öyle bir rezalet ki; “Gaf yaptı” yahut “Sürçü lisan etti” demek
çok hafif kalıyor.
Neye “Hayır” dediğini dahi bilmeyen…
Referandumda değişecek maddelerden haberdar olmadığını “kendi
ağzıyla ifşa eden” Kemal Bey'in siyasete veda etmesini gerektirecek
ölçüde “vahim bir durumdan” bahsediyoruz!
*
Şu sözler, boş bulunup da edilebilecek laflar yahut bir anlık
dalgınlık neticesinde ağızdan çıkmış falan değildir:
“Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, Başbakan da başka
bir partinin genel başkanı olduğunda, asıl kavga o zaman çıkacak.
Bunu, niye söylemiyorlar millete? Neden, bu anlatılmıyor
millete?”
Kemal Kılıçdaroğlu, bu sözleriyle tam da AK Parti ve MHP'nin
“anlatmak istediğini” dillendirmiş oldu:
Evet Cephesi, CHP genel başkanına müteşekkirdir!
*
Referandum kampanyasında kendi kalesine gol atan Kılıçdaroğlu;
birkaç yıl evvel Fenerbahçe'nin unutulmaz golcüsü Lefter'i “Kaleci”
yapmıştı! Çoktan unuttuk.
Yürüyen merdivenlere ters yönden binmesini de bir kalemde
geçtik.
Son vukuattan sonra; Kemal Bey, varsayalım…
“Bu iş böyle gitmez: Beni Türk doktorlarına emanet ediniz!”
dese…
Doktorlarımız, hangi teşhisi koyacaklar, acaba?
“Sayın Kılıçdaroğlu'nda demans (bunama) başlamış!” mı diyecekler,
yoksa?
*
Kemal Kılıçdaroğlu, TESEV'in 183 numaralı kurucu üyesidir.
CIA tarafından kurulan “National Endowment for Democracy” (NED)
Nafiz John Paker'in tam on yedi sene boyunca yönettiği TESEV'i
yıllarca fonlamıştır.
TESEV'i fonlayan kuruluşlardan bir diğeri de; Macar Yahudisi,
Amerikalı finans spekülatörü George Soros'un kurduğu ve sahibi
olduğu Açık Toplum Enstitüsü'dür…
Almanya'da; David Rockefeller'ın patronluğundaki Trilateral
Komisyon'un yanı sıra Atlantik Brücke'nin ve European Council on
Foreign Relations'ın (ECFR) büyük etkisi vardır!