Daha doğrusu güzel şeyler olmuyor.
Ya da ben göremiyorum.
İktidar partisinin Maldivlerden Monaco'ya uzanan tatil ve istakoz
gündemi bireysel gibi dursa da partinin değişen sosyojisini
anlamamız için bize sağlam ip uçları veriyor.
Diğer yandan kendisini düzeltmesi için iktidara yol gösterici
kavşakları da işaretliyor olabilir..
Bırakın bir siyasetçiyi, sade bir vatandaş lüks ve şatafatın
simgesi Maldivler de tatil yaptığını, istakoz yediğini neden cümle
aleme göstermek ister ki?
Eziklik mi?
Sınıf atlama telaşı mı?
Belki arsızlık?
Zembereğinden boşalan akıl belki.
Basiret bağlanması mı yoksa?
Muhtemelen hepsi...
Dediğine, söylediğine inanmayan bir toplum haline geldik.
Hatta inandığına bile inanmayan.
Nesillerdir "Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir
yiğidi, bir yiğit bir memleketi kurtarır!" diye haykıran
bu coğrafyanın çocukları değil miydi?
"Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit
bir memleketi kurtarırsa...."
Tersinden bakarsak...
Bir çivi de bir ülkeyi bitirebilir!
İktidar partisinin yüzde 15 oy eksilmesinin nedenini ancak
Winston Churchill'in "En büyük hatalardan biri, hiç hata
yapmamış gibi davranmaktır.” sözüyle izah edebilirim.
İktidar, kendi içinde yanlış yapanlara karşı operasyon yapma
kabiliyetini uzun süredir kaybetmiş görünüyor.
Tayyip Erdoğan'ın ikonlaşmasını yeterli gören
parti aklı yine uzun süredir eş- dost- ahbab parantezine
hapsoldu.
O parantez giderek bir kara delik haline geldi.
O kara delik önce partinin dış çeperini yuttu -emanet oylar- ve
giderek çekirdek damara doğru ilerliyor.
Çekirdek damarın erimesi tahmin edilen- edilemeyen komplikasyonlara
davetiye çıkarabilir!
Partide Erdoğan'ın dışında kurumsal bir yapı, kurumsal bir kimlik
yok.
Erdoğan'a "aslında ne oluyor, ne yapılmalı? "
diyecek bir kaç kişi gerçekten yok mu?
Var da Erdoğan mı dinlemiyor sorularının yanıtları şu aşamada
berrak değil.
ERDOĞAN'IN "RAPOR HAZIRLAYIN" TALİMATINI DOĞRU BULMUYORUM ÇÜNKÜ...
Yerel seçimin hemen sonrasında acilen yapılması gereken görevden
almalar, Erdoğan'ın "Yenilginin raporunu hazırlayın
" talimatıyla doğal olarak gecikti.
Oysa, kan akıtan hastaya acil müdahale hayat kurtarır.
"Operasyondan önce raporu görmek gerekir" diyenler
de olacaktır ama bu tez ölümcül bir yanlış önerme olur çünkü...
Yerel seçim sonuçlarından daha net bir rapor olabilir mi?
Olmaz...
Olamaz!
Kim, nerede kaybettiyse, kaybettirdiyse, bunun sorumluları aynı gün
ya da ertesi gün görevden alınmalıydı.
Her yerde yüzde 80 acil bir hücre değişikliği için geç kalındı ama
operasyonun boyutu iktidar için yeniden bir umut ışığı
olabilir.
Yerel seçimlerden sonra şu ana kadar yapılan- yapılmayanlar parti
açısından umut vermiyor.
Sosyal medya ve diğer iletişim organlarında gazeteci ve parti
taraftarlarının seçmeni örseleyen tavırların devam etmesi, seçmenin
verdiği mesajın iyi okunmadığını gösteriyor.
Seçim sürecinde iletişim başkanlığı Erdoğan adına seri ve üretken
bir çalışma yaptı bu doğru ama
bu çalışmayı, negatif mesajlar taşımaya devam eden kitlesini
uyararak akan kanın yavaşlamasına katkı verebilir.
Buraya kadar iktidarın bir kaç hayati hatalı unsurlarını
yazdım.
Bundan sonrası tüm Türkiye'yi ilgilendiriyor.
DARBE POTANSİYELİNE
DİKKAT!
En kötü siyaset, en iyi darbeden daha iyidir.
Türkiye'de darbe potansiyelinden söz edince ezberlenmiş bir yanıt
otomatikman geliyor.
"İktidar her yeri ele geçirdi. Ne darbesi?"
İktidarın her yeri ele geçirdiği doğru değil. Evet, 21 senede büyük
bir yerleşik kuvvet oluşturuldu ama Türkiye göründüğünden daha
büyük.
Şayet öyle olsaydı, yargıda kavga olmazdı!
Güvenlik unsurlarında kaynama olmazdı!
Seçim sonuçları böyle çıkmazdı!
Erdoğan'ın yüksek özgül ağırlığının verdiği sanal bir güç algısı
var.
Hepsi bu.
Darbe, iktidara karşı görünse de aslında tüm millete karşı yapılmış
olur.
Ordu- bürokrasi- iş dünyası- gazeteciler ağırlıklı karanlık bir
enerji güç kazanmaya devam ediyor.
Organize bir karanlık network giderek ivme kazanıyor.
Işığın yenemeyeceği bir karanlık yoktur!
Yeter ki fener elden düşmesin!
Bir darbe daha felaketimiz olur!
Yazdıklarıma ihtiyatlı yaklaşılmasını anlayabilirim ama yok
sayılması tarihsel bir hata olabilir!