Uzun süre kamuoyunun zihnindeki bir soruydu, sıra ne zaman Mansur Yavaş’a gelecek?
Bunun sebebi, CHP’li Belediyelere karşı yürütülen soruşturmaların adli tarafı hafif, siyasi tarafı ağır “silkeleme” işlemi olmasıdır. Düşünün ki aynı iş insanının, İmamoğlu döneminde aldığı ihaleler soruşturma konusu ama Ak Parti döneminde aldığı ihaleler hakkında bırakın soruşturmayı, soru bile yok.
Uluslararası hukuk belgeleri partili Cumhurbaşkanı’nın “yargı üzerinde güçlü bir siyasi etkisinin” olduğunu yazdığı gibi bunu önemli davalarda bilfiil de görüyoruz. Örneklerden sonuncusu; Cumhurbaşkanı’nın kamuoyu önünde tavır koyduğu Gezi davasında, Yargıtay’ın onadığı Tayfun Kahraman hakkındaki mahkûmiyet kararı, AYM’den “delil yok, nasıl mahkûm ettiniz? Yeniden yargılayın” hükmüyle döndü.
Bu yüzden kamuoyunda “sıra Yavaş’ta mı?” sorusu vardı. Zira bütün kamuoyu araştırmaları, Erdoğan’ın çok güçlü iki rakibinin olduğunu gösteriyor; İmamoğlu ve Mansur Yavaş.
Kamuoyundaki “sıra Mansur Yavaş’ta mı?” sorusu geçen hafta cevabını aldı: İçişleri Bakanlığı “Konser”...