Taha Akyol Hürriyet Gazetesi

Sıkıntılı konular

Tahran zirvesi, karmaşık konulardaki bütün uluslararası görüşmeler gibi ak, kara ve gri alanlardan oluşan karmaşık tabloyu yeniden ortaya koydu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ve Ruhani’ye, TV...

08 Eylül 2018 | 6.711 okunma

Tahran zirvesi, karmaşık konulardaki bütün uluslararası görüşmeler gibi ak, kara ve gri alanlardan oluşan karmaşık tabloyu yeniden ortaya koydu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ve Ruhani’ye, TV ekranlarından bütün dünyaya ifade ettiği şu sözlerin altını çizmek gerekir: “İdlib sadece Suriye’nin siyasi geleceği için değil bizim milli güvenliğimiz ile bölgenin barış ve istikrarı bakımından hayati öneme sahiptir.”

Rusya ve İran böyle bakmıyor; onlar Suriye’de nüfuz kazanma peşindeler.

Esastaki bu farklılık, zirvede üç noktada kendini gösterdi.

FIRAT’IN DOĞUSU

En önemli görüş farkları İdlib ve PKK’nın Suriye kolu YPG konularında ortaya çıktı. Erdoğan, “Bizler İdlib’e odaklanırken Fırat’ın doğusunda arzu etmediğimiz gelişmeler yaşanıyor, Amerika’nın bölgede bir diğer terör örgütünü güçlendirmeye devam etmesinden rahatsızız” diye konuştu.

Rusya ve İran’ın bu konuda da “Astana ruhu” uyarınca davranmasını istedi. “Tehdidin kaynağına ve boyutuna göre gereken adımları atmayı sürdüreceğiz” diyerek Türkiye’nin kararlılığını vurguladı.

Fakat Putin ve Ruhani PKK ve YPG’yi ağızlarına almadılar. “Terör örgütleri” terimiyle sadece Esad’ın silahlı muhaliflerini kastediyorlar.

Ruhani, “Siyonistleri destekleyen ABD Suriye’den çıksın” diyerek bildik İran dış politikasını sahneledi, etnik terörü görmezlikten geldi.

‘ILIMLI MUHALİFLER’ ÖNERİSİ

Putin ve Ruhani Esad rejimini “tek meşru otorite” olarak tanımladılar, Erdoğan itiraz etti. Bu tartışmayla ilgili olarak, Putin, İdlib’deki cihatçı örgütlerden yakındığında, Erdoğan,
Rusya’nın bu endişesini anladıklarını belirtti, o örgütlerin çıkarılmasını, yerlerine &ldquo...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Maarif’ tartışması 28 Nisan 2024 | 1.365 Okunma Faiz ve güven sorunu 26 Nisan 2024 | 812 Okunma Şimşek’i savunuyorum 24 Nisan 2024 | 1.213 Okunma Anayasa tarihimizde Zühtü Arslan 21 Nisan 2024 | 1.050 Okunma Turgut Özal’ı anmak 19 Nisan 2024 | 890 Okunma