FAZLA geriye gitmeyelim, olayların akışına 1 Mart’tan itibaren
bakalım:
1 Mart: Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, aynı yöndeki
açıklamaları sürdürerek PYD Menbiç’ten çekilmezse vuracağımızı
söyledi.
3 Mart: Rus askeri birlikleri Menbiç’e girdi, PYD Menbiç’in yönetimini Şam rejimine bırakacak. Açıklamayı Rusya Genelkurmay Harekat Daire Başkanı Org. Sergei Rudsky yaptı. Rejim güçleri de Menbiç’e giriyor.
6 Mart: Pentagon Sözcüsü Jeff Davis Amerikan askerlerinin Menbiç’te konuşlandığını açıkladı. Amaçlarının IŞİD dışındaki tarafların çatışmasını önlemek ve IŞİD’in Menbiç’ten çıkarıldığını göstermek olduğunu söyledi.
Bu askeri gelişmelerin Menbiç’te PYD’ye karşı Türkiye’nin operasyon yapmasını hayli zorlaştırdığı açıktır. Nitekim son günlerde “Menbiç’te PYD’yi vururuz” diye açıklamalar duymuyoruz.
SURİYE FEDERASYONU?
Askeri nitelikli bu olaylar üzerine siyasi gelişmelere bakalım:
9 Mart: Amerikan askerlerinin ardından Rus askerleri de kollarındaki PYD/YPG armalarıyla poz verdi.
10 Mart: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moskova’da yaptığı görüşmenin ardından Putin’in PYD’ye sıcak bakmadığını söyledi.
17 Mart: PYD yanlısı Kürtler Afrin, Cezire ve Kobani’de ‘federal sistem’i onayladılar. Rusya 1 Şubat’ta açıkladığı Suriye anayasasında ‘Kürtlere kültürel özerklik’ tanımı yapmış, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Riyabkov da 29 Şubat’taki konuşmasında Suriye federasyon olabilir demişti.
20 Mart: Reuters, PYD yönetimindeki Afrin’de Rusya’nın üs kuracağını duyurdu, Rusya ise üs değil, Ateşkes İzleme Merkezi kuracağını belirtti. Fakat Rusya’nın Afrin’e zırhlı araçlarla kuvvetli bir askeri birlik konuşlandırdığı TV’lerde yayımlandı, Rusların ‘bölgede askeri eğitim’ vereceği de belirlendi.