REFERANDUM sürecinde propaganda adına birçok gerçekdışı beyanlar
dinliyoruz. Elbette evetçiler de hayırcılar da kendi duruşlarını
övecek, öbürünü yerecektir.
Abartılar da olacak.
Fakat düpedüz gerçekdışı beyanlarla propaganda yürütmek, halka
saygısızlıktır. Çünkü halkı ikna için değil, kandırmak için böyle
yapılabilir ancak.
Bugün bu gerçekdışı propaganda malzemelerinden birkaçını ele almak
istiyorum.
DARBELER VE SİSTEMLER
Parlamenter sistem Türkiye’yi askeri darbelere sürükledi
deniliyor.
Evet, Türkiye’nin geleneği parlamenter sistemdir, darbeler o
dönemlerde oldu.
Fakat darbelerin sebebi iktisadi ve toplumsal gelişme eksikliğidir,
dışa kapalılıktır ve bilhassa demokratik kurumların
zayıflığıdır.
Böyle toplumlarda “en güçlü” kurum olan askeriye kriz dönemlerinde
darbe yapıyor.
Hatta böyle toplumlarda başkanlık sistemi varsa daha fazla darbe
oluyor!
Bu yazdıklarım “propaganda” değildir. Siyaset bilimciler Alferd
Stephan ve Cindy Skatch araştırmışlar:
1973-1989 arasında, yani azgelişmişliğin daha yaygın olduğu
dönemde...
Ve de OECD dışında yani azgelişmiş denilebilecek 53 ülkede on
yıllık dönemler içinde meydana gelen darbeleri incelemişler.
Bunlardan parlamenter sistemle yönetilen ülkelerden yüzde 61’inde
on yıl içinde bir darbe olmamış.
Başkanlıkla yönetilip de on yılı darbesiz geçirebilen ülkelerin
oranı ise yüzde 20’de kalıyor!
Başkanlık sisteminin daha yaygın olduğu azgelişmiş ülkelerde daha
sık darbe oluyor.
Netice: Rasyonel düşünebilmek, sebep-sonuç ilişkilerini
araştırmak ve anlamaktır.
VESAYETİ KALDIRMAK
Türkiye’de seçilmiş iktidarların bürokratik, daha çok askeri
vesayet altında olduğu uzun bir dönem vardır.
Zamanında bunları çok eleştirdim. Askerin yargıya, yargının da
siyasete “müdahale” etmesi tam “vesayet” örnekleriydi.
Bugün yeni sistemle vesayete son verileceğini söyleyenler,
üzerlerinde hangi vesayetin bulunduğunu açıklamalıdır.