YAKIN tarih konusunda Prof. Şükrü Hanioğlu, dünya çapında saygın bir tarihçidir. Onun Lozan değerlendirmesinden bahsedeceğim, fakat önce; niye Lozan’ı bu kadar önemsiyorum?
İki sebepten:
- Lozan bağımsız varlığımızın uluslararası hukuk belgesidir. ‘Kimsenin toprağında gözümüz yok’ diyerek bugün de ifade edilen ve dış politikamızın meşruiyet zeminini oluşturan temel prensip, Lozan’dan gelmektedir.
- İkincisi, zihniyetle ilgilidir. Önyargılarla ve duygularla davranan ergen bir toplum değil, bilgi ve muhakeme ile davranan olgunlaşmış bir toplum seviyesine ulaşmamız için Lozan gibi ‘hassas’ konuları rasyonel olarak araştırmanın gerekli olduğuna inanıyorum.
LOZAN’IN MİRASI
Tarihçi Hanioğlu Lozan’ın bir “paket” olduğunu, bir konuda taviz verilmişse, başka bir konuda taviz alındığını hatırlatıyor. “Lozan Antlaşması ile I. Dünya Savaşı’nın mağlup devletlerinden birisi, kendisine dayatılmış son derece olumsuz bir antlaşmayı (Sèvres) değiştirmeye muvaffak olmuştur” diyor. (Sabah, 4 Şubat)
Hanioğlu’nun getirdiği son derece önemli bir perspektif, Lozan sayesinde Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’nın dışında kalabilmiş olmasıdır.