ANTALYA ve Van’da bayram var, İran uçaklarının biri inip öbürü
kalkıyor; yağmur gibi turist yağıyor. Gelenler varlıklı kesim
olduğu için iyi alışveriş yapıyorlar.
Allah bin bereket versin.
Batılı turist sayısını karşılamaz ama hiç yoktan iyi.
Batı ile yürüttüğümüz ağız kavgasını bir an önce kesip, ihtilafları
süratle diplomatik kanalların, müzakere odalarının içine
çekmeliyiz. Medya üzerinden kavga yapmak hem krizi tırmandırıyor
hem Batı kamuoylarında Türkiye’nin imajını olumsuz etkiliyor,
turizme de zarar veriyor.
NİYE TÜRKİYE?
İranlı turistler zaten Farsça olan Nevruz tatilinde Kafkas, Orta
Asya ve Ortadoğu ülkelerine gidebilir, ama öncelikle Türkiye’ye
geliyor.
Hoş geldiler, safalar getirdiler.
Evvela Türkiye Müslüman ve bütün bölge ülkelerinden daha modern bir
toplumdur. Kadınlar kendilerini burada daha özgür hissediyor.
Güney Azerbaycan sebebiyle İranlıların birçoğu Türkçe bilir.
Ayrıca, İran büyük kadim medeniyetlerden biridir. Hatta biz Orta
Asya’dan gelirken bazı yerleşik kurum ve kavramları İran’dan alarak
Anadolu’ya geldik, Selçuklu medeniyetini yoğurduk. Tebriz’i,
Isfahan’ı, Şiraz’ı görmeyen insanın tarih ve medeniyet tasavvuru
eksik kalır.
Bu tespitlerden hareketle “İslam medeniyeti” kavramına gelmek
istiyorum.
İSLAM MEDENİYETİ
Yeni Şafak’ın kaliteli kalemlerinden Kemal Öztürk yazdı; bir TV
programında Batı medeniyetinin çökmeye başladığı, alternatifin
İslam olduğu söylenmiş.