ALMANYA ile yaşanan diplomatik kriz Türkiye’nin Avrupa’da bundan
sonra karşılaşacağı yeni krizlerin bir örneğidir. Avrupa’da
yükselen popülizm İslamofobik olduğu kadar Türkiye karşıtı
duyguları da tahrik ediyor, merkez sağ ve sol politikalar bile
bundan etkileniyor.
Nitekim Almanya ile bu krizi yaşarken Hollanda, Avusturya ve
İsviçre’de benzer sorunlarla karşılaştık.
Bu ay Hollanda, gelecek ay Fransa seçimlere gidiyor. Sonbaharda
Almanya’da, 2018’de Avusturya, İtalya, İspanya’da seçimler var.
Otoriter popülist sağ partiler iktidara gelmese bile iktidarları
etkileyecek kadar güçleniyor.
Türkiye’ye karşı tavırlar da artacağına göre ne yapmalı?
DİLİN ÖNEMİ
Almanya ile yaşanan krizde ortaya çıkan şu tablo çok önemli:
Türkiye bu krize “ifade hürriyeti” açısından yaklaştığında eli çok
güçlüydü. Almanya Türk bakanların toplantılarını engellemekle
evrensel hukuktaki “ifade hürriyeti”ni ihlal etmişti; Türkiye
kesinlikle haklıydı. Bu gerçeği Alman basınında yazanlar oldu,
politikacılardan ifade edenler oldu.
Aksini söyleyen sorumluluk mevkisinde tek bir Avrupalı çıkmadı.
Nihayet Çavuşoğlu ile Alman mevkidaşı Gabriel görüşmesinde buzlar
erimeye başladı.