İKTİDARIN propaganda makinesi tam gaz çalışıyor, devlet gücünü
de devreye sokarak muazzam bir evet kampanyası yürütüyor.
Hemen her gün miting var; bazen iki.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın konuşmalarını tabii bütün haber
kanalları yayınlıyor. Fakat muhalefetin konuşmalarına iktidar
yanlısı kanallar hiç yer vermiyor.
Merak ediyorum, iktidarın aklına şu ihtimal geliyor mu: Aşırı dozun
tepkiye yol açması; bu kadar yoğun propagandanın “kararsızlar”da
güç kaygısı yaratması?...
TAHAMMÜLSÜZLÜK ÖRNEĞİ
TV’lerde gördüm, İstanbul Güngören’de ana arter yolun üzerindeki
bir köprüde yan yana bir “evet” bir de “hayır” yazılı iki bez
pankart...
Ne kadar iyi değil mi?
Fakat iki kişi geldi, öyle yakalanma kaygısı falan hissetmeden
“hayır” pankartını söktü, sakince katlayıp götürdü. Geriye sadece
“evet” kaldı.
Bu çok anlamlı bir simgesel davranıştır.
Güç bizde psikolojisinin tipik bir örneğidir.
Sonra, madem “millet başımızın üstünde” öyleyse niye milletin her
sesi duymasını engelliyoruz?
Cevap yine aynı: Güç duygusu!
Hukukun sağlam şekilde yerleşmediği, eşitlik kültürünün içlere
sinmediği toplumlarda böyle güç gösterileri sık sık ortaya
çıkar.
HUKUK VE GÜÇ
AK Parti’nin 2001 tarihli Tüzüğü’nde şöyle çok güzel bir prensip
yazılıdır:
“Hukukun güç’ten değil, ‘güç’ün hukuktan kaynaklanması...”
28 Şubat’ın zorbalıklarına maruz kalmış bir hareket hukuka güvenmek
istiyordu; haklıydı.