Ülke olarak, millet olarak zor
bir süreçten geçiyoruz. Amerika'nın ekonomik suikast girişiminden
sonra işler umduğumuz gibi gitmiyor.
İğneden ipliğe varıncaya kadar
neredeyse her şey zamlanmış. Enflasyon desen almış başını gidiyor,
faiz desen iş dünyasını felç edecek hâle gelmiş.
İnsanın gözü böyle durumlarda
adamakıllı bir muhalefet partisi arıyor ama nerede?
Bizim ana muhalefet partisinin
lideri ne yapsa beğenirsiniz? Abant Kampı’nda yapılan toplantı
sonrası alınan kararı aynen aktarıyorum:
“AK Parti oy kaybetmeden
bizim kazanmamız mümkün değil. Bunun için
çalışacağız!"
Maşallah sübhanallah
ya!
Yani bin kişi kafa kafaya
versek, bu hesap işlerini çözemezdik ama adamlar 9
seçim kaybedince kazanmanın formülünü şapadanak diye bulmuş
demek ki...
Demek ki neymiş?
Birinci olabilmek için birinciyi
geçmek lazımmış! Birinciyi geçemeyince hiç birinci olamıyormuşsun
hep ikinci oluyormuşsun!
Yahu birader siz Abant kampında
camları açık unutup cereyanda mı kaldınız? Yoksa sizi küçükken
üç kere havaya atıp iki kere mi tuttular?
E, iyi de bir önceki genel
seçimlerde AK Parti'nin oyları düştü. Hem de öyle az buz değil,
yüzde 7 oranında düştü. Ama sizin oylar da onlarınki kadar düştü.
Yani onlar kaybedince siz kazanamadınız.
Buna ne diyeceğiz?
Bakın niye oy alamadığınızı
biliyor musunuz? Bilmiyorsanız bu kardeşiniz size
söylesin.
Çünkü FETÖ'cü ile
FETÖ'cü, HDP'li ile HDP'li, DHKP-C'li ile DHKP-C'li
oluyorsunuz. Çünkü önünüze çıkan tüm terör örgütleriyle dirsek
temasındasınız. Çünkü milletin değer yargılarına önem vermiyor,
inançlarına saygı duymuyorsunuz. Çünkü koca bir yalandan
ibaretsiniz.
Ve en önemlisi...
Başınızda korkunç ama çok korkunç
bir yalancı var! İnsanların gözünün içine baka baka öyle yalanlar
atıyor ki insanın inanası gelmiyor.
Hemen bir örnek
vereyim:
Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel
Kurulu'ndaki konuşmasının neredeyse üçte birini Filistin
konusuna ayırdı. "Dünya arkasını dönse de biz
Filistinli kardeşlerimizin yanında kalmaya devam edeceğiz. Mescid-i
Aksa bizim ilk kıblemizdir ve Kudüs İslam'ın
başkentidir" dedi.
Sizinki ne yaptı
peki?
Çıktı Meclis Grup Toplantısı'nda
dedi ki: "Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda
Filistin konusunu bir kere ağzına almadı!"
Yahu yalanın bir ayarı olur.
Erdoğan'ın konuşmasına sadece biz değil, dünya şahit oldu,
dünya...
Dünyanın şahit olduğu bir
konuşmanın yapılmadığını söylemek için insanın ya bir çıldırmışlık
hâli sergilemesi ya da yalancı olması gerekiyor.
Körsünüz be kardeşim, kör!
Türkiye'nin gerçeklerini göremeyecek kadar körsünüz...
Millet, yaşadığı sıkıntılardan
sonra, "Adam gibi bir parti olsa oy
veririm" diyor ama sizi de adam yerine
koymuyor.
Çünkü milletin yüreğine dokunacak
şeyleri yapmak yerine, onuruna gururuna ve vatan sevgisine
dokunacak işler yapıyorsunuz. Sonra da çıkıp, "Bu
seçimde yüzde 30'u kesin
olarak alacağız" diyerek seçmeninizi
kandırıyorsunuz!
Alırsınız!
Ama bunun yolu AK Parti'nin
kaybetmesinden geçmiyor. Sizin adamakıllı muhalefet yapmanızdan
geçiyor. Bunu yapmadığınız sürece yerinizde sayıp
duracaksınız maalesef...
Bence yarından tezi yok,
Meclis'e "Yaptırdığımız heykeller bize oy vermiş
sayılsın" şeklinde bir kanun teklifi
verin.
Ancak bu yöntemle yüzde 30'a
birazcık yaklaşırsınız!