“Yeri gelirse o dişleri sökmesini hatta kırmasını çok iyi
biliriz
“Keskin bıçak olmak için çok çekiç yedik. Daha da çekiç kaldıran
olursa kafasına geçiririz.
“Biz Türk milletiyiz.
“Yunan munan tanımayız.
“FETÖ-METÖ-PYD’den anlamayız.
“Esareti boğarız.
“Zilleti ezeriz.
“Karanlığı yıkarız.
“Düştüğümüz yerden doğrulur, güneş olur doğarız.
“Devir artık başkalarının ne düşündüğünün dikkate alındığı devir
değildir. Artık bu çağda herkes pozisyonunu Türkiye’ye göre
belirlemek mecburiyetindedir.
“Asır Türk asrıdır! Hedef kızılelma! Hedef turan ülküsüdür!”
***
NE DEDİ?
Bu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bölgemizde önemli
gelişmelerin yaşandığı günlerde grup toplantısında yaptığı
konuşmanın sonlarından bir bölüm. Yunanistan Savunma Bakanı’na
yanıt veriyor. Dış politika ve terör konusunda fikirlerini ve
çözümlerini aktarıyor... ya da daha doğru ifadeyle “aktarması”
gerekiyor. Siz bir şey çıkarabildiniz mi? Aslında konuşmayı sesli
ve görüntülü versem anlayacaksınız. Ara ara promterdan gözünü
kaçırıyor... alkışlar geldikçe coşuyor... her alkışta elini kolunu
daha çok sallamaya, aklına geleni rastgele sıralamaya, ses
perdesini daha, daha da yükseltmeye başlıyor... Bu sözün ucu nereye
varır, Türkiye’nin dış politikadaki ilişkilerini menfaatlerini
nasıl etkiler, düşünmek bile yok.
***
Ayrıca siz de haklı olarak sonunda soruyorsunuz içinizden:
-Ne dedi?
-Ne dedi?
İşte sorun da burada. Söyleyecek söz, önerilecek çözüm yok...
KAĞITSIZ BAŞKAN
Dikkatli bakın. Ortalıkta konuşan beş parti lideri var.
Dördünün dördü de “promter”den konuşuyor. Yani başkası hazırlıyor,
onlar okuyor.
Geçenlerde biri, herhalde seyretmişsinizdir; adını da vereyim,
sizden saklayacak değilim ya... Sayın Meral Akşener. Ödümü
koparttı. Tam konuşmasının başlarında selam sabah bölümünde. Birden
dondu kaldı. Kadınlık bu ya... her şeyden kendimizi sorumlu gibi
hissederiz ya... “eyvah” dedim “bir şey oldu...” Hastalandı filan
sandım. Ö ööyle bakıyor... Ne oldu? Promter kazasıymış meğer!
Kesildi. Konuşma da durdu.
İnsan toparlayacak iki söz de edemez mi... Ekonomide gayrisafi
milli hasılanın, milli gelire oranının yüzde kaçtan yüzde kaça
değiştiğini söylemiyorsun ki!
Ayrıca onu bile “promtersiz” “kağıtsız” iki saat süren konuşması
sırasında ezberden söyleyen bir genel başkan tanıyorum.
Neden? Bu dört başkanın bir bellek sorunu var da, beşincisinde yok
mu?
Elbette, hayır!
Ayırt edici olan bellek değil.
Kendine güven.
Konuya, soruna, çözüme hâkimiyet!
Devlet yönetme yeteneği ve birikimi!
İktidara hazır olma.
CANIMIZI CİĞERİMİZİ HURDAYA ÇIKARAMAZLAR
“Her fabrika bir kale. Dünü unutma bugünü eyi
anlarsın.”
Turhal Şeker Fabrikası işçisi Tokat’ta yaptığımız toplantıdaki
konuşmasında sordu: “Sayın Genel Başkanım, gelirken önünden
geçtiniz mi? Tokat tütün fabrikasının yerinde ‘değerinde hurda
alınır satılır’ diye yazıyor. Ronaldo kadar etmiyor şeker
fabrikamızın ederi. Biz size güveniyoruz, ciğerimiz yanıyor genel
başkanım...!”
Nasıl içim sızladı. Yandım, kavruldum.
Haftalarca tütün işçisinin yanında Ankara’da birlikte direndik.
Daha önce Beykoz Paşabahçe’de.
Şimdi şeker’ler seçim öncesine denk geldi. Geçerli gösteri
akçesi.
Her özelleştirmede o zaman karşılarına dikildik. “Çağdaş” değildik.
Öyle dediler.
O zaman nasıl da vır vır söylendiler. Zarar ediyor. Verimsiz
çalışıyor. Yakınlarına peşkeş çekiliyor. Yemlikti filandı... Ver
gitsin! Sat gitsin! Kurtul gitsin! Kambur!
O zaman başlayan süreç en sonunda vatanımızın bağımsızlığına
dayandı.
Batağa saplanmayalım verelim gitsinlerdeler şimdi.
Aynı kafalar. Aynı kişiler.
Sümerbank Yerli Mallar Pazarı. “Hepimiz Kayseri fabrikasının
mintanlıklarından giyiyoruz”
TARİHİ VE KÜLTÜREL VARLIKLARIMIZIN BEKÇİSİ OLACAĞIZ