Zor karar verdim.
Ama yazıyorum.
Çünkü gerçekten acı çekiyorum.
Türkiye, Türk milleti bunları hak etmiyor.
Artık bunu hissediyorum.
Sabrının sonuna doğru geliyor.
Benim yaptığım tercümanlık.
Giderek şiddetlenen duyguların dile getirilmesi.
Sonuçta bu Türkiye’nin geleceğiyle ilgili. Futbol takımı değil
ki.
Şampiyonluk maçı izlemiyoruz ki.
Seçim, kardeşim! Seçim! Türkiye’nin kaderi.
Ortalığa bakıyorum.
Sosyal medya algıcıları, kamuoyu yönlendirici, tek ayak üstünde
kırk yalan atan araştırmacılar, bastır parayı atayım sonucu
anketçileri…
Acaba beni o parti mi seçilecek yere koyar, onu değil de beni aday
yapar da ustalaşamamış kemiksiz gezginler.
Bu olmadı, öteki…
Hem de bir öncekini batır, yenisini göklere çıkar. O da mı olmadı…
yürrü ötekisine. Ne dediğinin ne önemi var. Hepsini mideleri
kaldırıyor.
E Türkiye’de siyasi partilerin sayısının da bir sonu var. Bazen
öylelerini biliyorum ki… turu tamamlıyor, yeniden eski sövüp
saydığı partilerine gidip baştan başlıyorlar.
Parti değiştirilmez mi…
Değiştirilir.
Programını, çizgisini, Türkiye’nin sorunlarına, geleceğine ilişkin
önerileri konusunda fikirlerinizi söylersiniz, eleştirirsiniz,
uğraşırsınız, bakarsınız olmuyor… yapabileceğine inandığınız size
güven veren başkasına gidersiniz…
Mücadeleye başlarsınız. Bir amacını, hedefiniz vardır. Seçmeninize
karşı sorumluluğunuz… vardır.
Bu mu?..
Nerdeee…
31 Mart öncesi rica ediyorum bana bir tane şu ortalıktakilerden
parti gösterin, başı sonu belli olsun!
Gerçekten Vatan Partisi nazarlık. İnanın
bunu da zor yazıyorum. İnsanın kendisini yazması ayıp gibi geliyor
ama zorunlu. Keşke öyle olmasa.
Seçime üç gün kalmış toplu istifalar oluyor hâlâ.
Ayrılanlar birbirlerine en ağır suçlamaları yapıyorlar.
Kalanlar da altta kalacak değiller ya…gidenlerin arkasından bin
beterini söylüyor.
Nasıl bir yabancılaşma.
Kapı aralarında o ooo neler neler dökülüyor ortalığa... Hemen
ertesi gün. Dün bir bugün iki.
Hatta liderleri hakkında bile.
Şu bile konuşuluyor, acaba hasta mı… o giderse kim gelecek…
Bakın ayıp olur diye o sözcüğü bile kullanamıyorum, “hasta” diye
yuvarlayıp yumuşatıyorum.
Bir partili kendi örgütünün başkanının ölümünü düşünüp o hesapları
yapar mı?..
Nasıl o partide durur.
Neden durur…
Ahlâkla bağdaşır mı?
Ahlâk bir siyaset insanı için birinci kural olmalı.
İttifaklar, sözler, sarmaş dolaş kucaklaşmalar, toplantılar,
toplantılar güya birleşmeler, şen şakrak pozlar… bir gün bile
geçmiyor boğazlaşmalar, hakaretlerin en ağza alınmayacakları...
Çocuk gibi sorumsuz.
Atışmalar.
Hafiflik, düzeysizlik.
Üç-beş yıllık partilik deneyimsizliğiyle oturulan başkanlık
koltukları.
Seçmende aman iyi ki iktidara gelmediler şükürleri…
Hepsi bir yana, hele de Biden tayfalığında yarış yok mu, terörü
yerden kaldırıp üç kez öpüp başına koymalar yok mu! Hepsi aynı
kulvarda koltuk değnekli atlet sanki.
Peki, ne olacak…
Zaman daralıyor. Türkiye’nin artık film seyretme lüksü
kalmadı.
Etrafımız ateşle sarılı.
İçimiz yanıyor.
Onun için yerel seçim ama genel seçim ağırlığı baskın.
Devrim yapacağız.
Geldi çattı!
İlk önce kendimizden, o kıymetli oyumuzdan başlayacağız!
Cesaretli olacağız.
Kıracağız o sosyal medya maskaralıklarının, “algıcı” çalgıcıların
cam fanusunu.
Tertemiz havayı soluyacağız.
Karar vereceğiz.
Gün doğacak, hep uyanacağız.
Siperlere dayanacağız. …
Benim oyum işte göğsümü gererek, başım dik şuraya yazıyorum:
Vatan Partisi’ne!
Vatan Partisi’nin o genç, pırıl pırıl, o müthiş enerji ve deneyimi
birleştiren tertemiz adaylarına!
Ellerindeki gerçekçi çözüm programlarına.
Vicdanım öyle rahat ki! …
Acı başladık. Tatlı bitti.
Kıymayın efendiler, bu millete, bu memlekete!
ABD’de LGBT savunucuları Dışişleri Bakanlığı’nın temsilciliklerinde LGBT bayrağının asılmasını yasaklayan yasa tasarısına karşı çıkıyorlar. Beyaz Saray’da yasağı kaldırmak için Kongre’yle birlikte çalışmayı düşündüğünü, Biden’ın bu hükme karşı olduğunu açıkladı. Beyaz Saray sözcüsü, “LGBTQI+ topluluğu üyelerinin elçiliklerimizde açıkça hizmet etme veya gururlarını kutlama yetenekleri üzerinde hiçbir etkisi olmayacak olsa da yönetim bu politikanın dahil edilmesine karşı mücadele etti ve biz de bunu yürürlükten kaldırmak için bir fırsat yaratmak üzere Kongre üyeleriyle birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.