MİLLETVEKİLLERİNİN yemini ile 25. Meclis de göreve başlamış oldu.
Yeniden anımsatmalı ki, Uluslararası Şeffaflık Örgütü, AGİT,
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi gibi kurumlar da tescil etti
ki, 7 Haziran'daki seçim eşit ve adil şartlarda gerçekleşmedi.
Bu kurumların da vurguladığı gibi en başta Cumhurbaşkanı Erdoğan
Anayasa'nın dışında bir tutum sergiledi; devlet kurumları ise
iktidar lehinde karar ve eylemlere imza attı.
Seçmen de bu ağır tabloya rağmen, Erdoğan'ın ne "400 milletvekili"
ne de "başkanlık" talebini kabul etti; onun desteklediği partiyi de
13 yıl sonra tek başına iktidardan etti.
Dün yemin eden Meclis, işte bu seçmen iradesinin ürünü olduğu için
o seçmenin 'Sorunsuz bir uzlaşma kültürü geliştirin' mesajını hiç
unutmamak zorunda.
BAŞKAN MUHALEFETİN HAKKI
Cumhurbaşkanı'nın meydanlara çıkmasının ardından bir 'yemine
sadakat' tartışması başlamadı değil ama dünkü yemin töreninin
sorunsuz bitmesi iyi bir başlangıçtır.
İtiraf etmeli ki, 'HDP'den farklı sesler çıkabilir' diyenler az
değildi; çünkü içeride yaşanan tartışmaların varlığına dikkat
çekiyorlardı.
Sorun çıkmadıysa Selahattin Demirtaş'ın çaba/başarısına atıf yapmak
şart.
Bu arada, Demirtaş'ın, 8 Haziran'dan bu yana aldığı tutumun da
meydanlarda söyledikleri ile paralel bir seyir izlediğini, KCK ve
Kandil'den gelen aykırı seslere rağmen bir HDP çizgisi oluşturmaya
başladığını da görmeli.