-Koca
imparatorluk Osmanlı, denetlenme
ihtiyacı duydu.
-Sınırsız hükmetme yetkisine
sahip padişahlar, denetlenme ihtiyacı
duydu.
-Büyük Atatürk, denetlenme ihtiyacı duydu.
AKP/Erdoğan iktidarı denetlenmekten hiç
hoşlanmadı!
Ta ki 2018 krizine kadar…
Sonra gidip ABD’li McKinsey şirketinin
kapısını çaldılar:
“Gelin bizi denetleyin!”
Milli kurumumuz
Sayıştay değil de niye milyon dolarlar vereceğimiz Amerikalı
McKinsey bu görevi yapacak?
Bakınız:
Kamu kaynakları halkın malıdır. Bu
kaynakların, halkın çıkarı için kullanıp kullanılmadığını
denetleyen yüce
mahkeme Sayıştay’dır.
Bağımsız hesap
mahkemesi Sayıştay, halkın oylarıyla seçilen
TBMM adına hareket eder! Bu nedenle…
-Cumhurbaşkanlığı ile bağlı bakanlıklar ve bağlı genel müdürlükler
gibi genel bütçeli daireleri;
-Karayolları, Devlet Su İşleri, üniversiteler
gibi katma bütçeli idareleri;
-Devlet Orman İşletmeleri, devlet hastaneleri
gibi döner sermayeli kuruluşları;
-Belediyeler ve il özel idareleri gibi özel
bütçeli başkanlıkları;
-Fon şeklindeki kuruluşları vs. TBMM
adına denetler.
Gerçeği raporlarıyla halka açıklar.
Ancak… Denetlemekle-açıklamakla
kalmaz: Her kuruşun hesabını sorar. Kamu zararı varsa
sorumlusunu cezalandırır.
Amerikalı McKinsey ile milli kurumumuz Sayıştay
arasındaki fark budur.
Evet, işlem denetimle sınırlı değildir; işin
ucunda ceza vardır!
Nasıl sevsin! Örneğin…
Sayıştay, milyarlarca dolarlık projelere imza ata...