“Türkçe ibadet” konusu sanki din
dışı gibi algılanıyor! Oysa.
Türkçeleştirilmenin başlıca nedeni;
yapılan ibadetlerin anlaşılmaması, bir takım
ezber bilgiler vasıtasıyla İslam dininin temel
kaidelerinin bilinmemesi. Amaç, aydınlık İslam’ı
halka öğretmek! Ama…
“Türkçe” adını duyduklarında kimileri, “Kuran dışı” söz
söylüyorsunuz duygusu yaratıyor! Ayıp.
Ne diyor Türkçe ezan:
“Hadi namaza”
diyor.
“Namaz uykudan hayırlıdır”
diyor.
Ne var bunda? İnsanları camiye Türkçe çağırmanın
neresi kötü?
Yoksa… Asıl mesele Cumhuriyet ile hesaplaşma mı?
Türkçe ezan, hep siyasi
hesaplaşma konusu oldu.
Bilinir ki bu tartışma yeni değil… Sünni hanefilik mezhebinin
kurucusu İmamı Azam’ın 8’inci yüzyılda,
namazların Arapça dışında başka dilde
okunmasının mümkün olduğunu dile getirmesiyle
başladı…
İlk Türk -İslam
devleti Karahanlılar (840-1212)
döneminde ibadet dili Türkçe mi, Arapça mı olacak
tartışması çıktı. Bu sebeple…
Kaşgarlı Mahmut, “Divan-ı Lügati’t
Türk” eserini Türk dilinin Arapça karşısında yok
olmaması için yazdı! Aynı amaçla dört yüz yıl sonra…
Ali Şir Nevai “Muhakemetü’l
Lügateyn” adlı eserini Türkçe’nin Farsçadan üstünlüğü
iddiasıyla kaleme aldı. Ve Ali Şir Nevai, Türkçeyi
kullanmamaları yüzünden çağdaşlarını şiddetle
eleştirdi.
Ne yazık ki… Türkçe zamanla unutturulmak
istendi. Büyük Selçuklular’da Arapça
bilim dili, Farsça edebi dil haline getirildi!
Ancak Türkçenin mücadelesi bitmedi. Örneğin…
Beylikler döneminde Karamanoğlu Mehmet
Bey, Türkçe konuşulmasına dair ferman
yayınladı…