Türkiye solunun açıkça tartışılmayan, daha doğrusu tartışılmaktan kaçınılan ciddi bir sorunu var:
Türk ya da Türklük kompleksi.
Bu kompleks, esas olarak “Türk solu” diyebileceğimiz siyasal ve entelektüel alanda, yakıcı bir sorun haline gelmiş durumda. Öyle ki Türkiye sosyalistleri, neredeyse Türk olmaktan utanıyor, bu kimliğini adeta gizlemeye çalışıyor.
Bu durum, sosyalist hareket için ciddi bir meşrutiyet sorunu, hatta kriz yarattığı gibi ayaklarını bu topraklara ve kültüre basmalarının önünde de ciddi bir engel oluşturuyor. Daralmaya, toplumdan kopmaya ve fiilen marjinalleşerek tasfiye olmasına yol açıyor.
Dolayısıyla genel olarak solun, özel olarak sosyalist ve devrimci hareketin içinde şekillendiği kültüre ve topluma yabancılaşmasına yol açan bu adı konulmamış kompleks, ülkeden, toplumdan, hatta sınıftan da kopmaya yol açıyor. Sosyalist hareketin kitleselleşmemesinin nedenlerinden birini de bu olgu oluşturuyor.
Durum böyle olunca, bu ülkenin ilerici-devrimci tarihinden, kültüründen, kahramanlarından, edebiyatından, ulusal simge ve sembollerinden kopmuş, dahası kendi toplumuna yabancılaşmış köksüz bir sol oluşuyor…