İBB/İmamoğlu iddianamesi konusunda genel değerlendirmeler yapıyorum. İddianamenin felsefi boyutunu yazdım. Bugün psikolojisini ele almak istiyorum.
İddianameye hukuki açıdan değil, toplumsal psikoloji açısından bakmaya çalışacağım:
20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde Frankfurt Okulu düşünürleri, (Adorno, Horkheimer, Marcuse, Fromm, Habermas vd.) siyaset psikolojisi konusunda ilk çalışmaları yaptı.
İnsanlar sadece ekonomik nedenlerle değil, duyguları, korkuları, kimlikleri ve bilinçaltları yüzünden de siyasi tercihler yapıyordu.
Yani “siyaset akıl işi” olduğu kadar duygu işiydi. Bu bakış zamanla siyaset psikolojisi denilen sosyal bilimi doğurdu.
Frankfurt Okulu, 1930’lar başında Almanya’nın siyasi olarak nereye savrulduğunu gördü. Şu soruya yanıt aradı: