Nihayet…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu malum “dosya” ile
ilgili açıklama yaptı (1):
“Bir muhalefet partisi belediye başkanına
yapıldığı iddia edilen tehdit ve şantaj üzerine
tarafıma intikal eden dosya ile ilgili birimlerimiz siber
ve istihbarat tarafından konu hemen tahkik edilmiş olup;
içerik, olaylar ve detayları tamamen kurgu
ve uydurma olduğu tespit edilmiştir. Kurgu
oluşturanlar ile ilgili süreç, güvenlik güçlerimizin takibindedir.
Olay ve üçüncü kişiler ile ilgili detayların,
gerçekleşmiş gibi ismimizin dayanak gösterilerek yansıtılması son
derece yanıltıcıdır.”
Bakan Soylu diyor ki:
– Dosya gerçek…
– Dosyanın bana geldiği doğru…
– Dosya kurgu, uydurma…
Kuşkusuz Bakan Soylu haklıdır. Aksini ispat edecek elimin altında
siber ve istihbarat birimlerim yok!
Bu noktada ne yapmak lazım?
Bu “dosya” konusunu kapatmak mı gerekir?
Ah bu deli kafam hiç durmaz ki, sorularla meseleyi
“kaşır” durur, beni hırpalar!
Dosyada 257 belge var!
Şimdi diyorum ki:
Kim/kimler oturup günlerini vererek, “kurgu”
yapar?
Kim/kimler oturup günlerini vererek kapsamlı
“uyduruk” dosya hazırlar?
“Kurgu” ve” uydurma” ise bu “dosya” Bakan Soylu’ya neden
ulaştırıldı?
Bu derece kapsamlı “dosya” hazırlayanlar, emniyet birimlerinin
kurgu ve uydurmayı “şıp diye” ortaya
çıkarmayacağını mı sandı?
Sen otur günlerini harcayıp 267 belge “kurgula” ve sonra bunların
“uyduruk” olacağını ortaya çıkaracak Bakan Soylu’ya ver!
Allah! Allah!
Bu işte bir iş yok mu?...