Bu bir futbol yazısı değil…
Fatih Terim yazısı hiç değil…
Bu yazı Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı
“Man Belgeleri”yle ilgili…
Önce şunu yazmalıyım:
Fatih Terim tazminatsız işine son verildiği
için Türkiye Futbol Federasyonu’nu dava etti.
Terim, federasyonunun sözleşmesindeki 6.
maddeye aykırı davrandığını
belirterek, 3.5 milyon Euro tazminat
talep etti. Kuşkusuz
kararı yargı verecek.
Kimileri F. Terim’e türlü sebeplerle ateş püskürüyor.
Kimse dünün hakikatini anımsamak
istemiyor!
Tarih: 15 Kasım 2013.
TFF Başkanı Yıldırım Demirören F. Terim’e 5+2
yıllık şu sözleşmeyi önerdi:
Eğer F. Terim, sözleşmeyi tek taraflı feshederse 1 milyon 450 bin
Euro…
Yok eğer TFF feshederse 3.5 milyon Euro tazminat ödeyecekti.
Sözleşme bu kadar açık! Bakınız…
F. Terim, Galatasaray’a üçüncü kez 1 Temmuz 2011 tarihinde döndü.
Ve takımı 2011-2012 ve 2012-2013
sezonunda şampiyon yaptı. Primler hariç
aldığı para ilk yıl için 2 milyon Euro, ikinci yıl
için 2,5 milyon Euro, üçüncü yıl içinse 3 milyon 125
bin Euro idi.
Yani, kulübünden ne aldıysa F. Terim, TFF’den o kadar aldı!
Sözleşme bu kadar açıkken bugün F. Terim, aldığı para üzerinden
neden hakaretlere maruz kalıyor? Bu
sözleşmeye imza koyan TFF yöneticilerine kimse söz etmiyor!
Galatasaray yeni sezona başlamışken F. Terim’i evinde ağırlayarak
“ayartan” TFF Başkanı’na neden tek laf edilmiyor?
Kiminiz “kebapçıyı bastı” diyebilirsiniz. Tavırlarını
sevmeyebilirsiniz. Haklısınız. Ama
kebapçı meselesi ayrı bir hukukun/davanın konusu ve, F. Terim’in
sevilmeyen tarzının sözleşmeyle ilgisi yok!
İşte… Asıl mesele bu bakış açısı; elmalar
armutlar hep karıştırılıyor…