Cumhur-u ulema Allah-ü Teâlâ’dan gelen vahyi “Metluv ve Gayr-i
Metluv” olmak üzere ikiye ayırmıştır. Metluv’dan maksat Kur’an-ı
Kerim’dir. Gayr-i Metluv’dan maksat ise Peygamberimiz (sav)’in
Sünnet’idir.
Gayr-i Metluv Sünnet, üç kısma ayrılır: 1-Kur’an’ın aynısını
söyleyip te’kid eden Sünnet, 2-Kur’an’ın mücmelini tafsil,
mutlakını takyid eden Sünnet, 3-Kur’an’da bir konuda hüküm
bulunmadığı yerlerde hüküm koyan Sünnet.
Asrımızdaki müsteşrikler ve onlarla birlikte hareket edenler,
gayr-i metluv vahyi inkâr ederler. Her şeyin Kur’an’da olduğunu
iddia edenler “Gaybın anahtarı O’nun katındadır, onları ancak O
bilir. Karada ve denizde olanı bilir. Düşen yaprağı, yerin
karanlıklarında olan taneyi, yaş kuruyu ki apaçık bir Kitap’tadır
ancak O bilir.” (En’am, 59) ayetindeki “yaş kuru ne varsa bir
kitapta mevcuttur” ifadesini “Kur’an-ı Kerim” olarak anlamışlardır.
Oysa bu ayette geçen “Kitab-ı Mübin” kelimesinin “Levh-i Mahfuz”
olduğu, Kur’an’ın farklı yerlerindeki geçiş şeklinden
anlaşılmaktadır.