Suruç’ta Kobani’ye gitmeye hazırlanan gençlerin ölümüyle
sonuçlanan saldırının tetiklediği gelişmeler kaygı verici.
IŞİD, PKK ve DHKP-C özelinde yürütülecek olan topyekûn mücadelenin
hem uzun soluklu hem de sonuç almaya odaklı olduğu görülüyor.
Son 72 saatte yaşananlar içinde sonuçları itibarıyla en çok
üzerinde durulması gereken konu Kuzey Irak’taki PKK kamplarını
vurma kararı.
Kuzey Irak’taki PKK kampları son olarak 2011 yılında
vurulmuştu.
Ak Parti iktidarı tarafından başlatılan ve büyük toplumsal destek
gören çözüm sürecinin inişli çıkışlı aşamalarında güvenlikçi
politikalara yeniden dönüş çerçevesinde yapılan beyin
jimnastikleri, sürecin zedelenmemesi adına, ne içeride kapsamlı
operasyonlara ne de dışarıda askeri operasyonlara yol verdi.
Devletin terör örgütlerine dönük entegre bir mücadeleyi gündeminin
ilk sırasına koyduğu resim içerisinde PKK ile mücadele sonuçları ve
maliyeti itibarıyla ayrı bir ağırlıkta.
Ankara’da IŞİD ve PKK’nın sınır ötesinde vurulması kararının
çıktığı güvenlik zirvelerinde oluşan ortak karar ve terörle
topyekün mücadelede izlenecek stratejinin ana hatlarını şöyle
özetlemek mümkün:
Topyekûn mücadele
Türkiye’de hiçbir illegal gücün terör estirmesine izin
verilmeyecek. Kamu düzeninin tam olarak tesisi esas olacak. Gerek
PKK’yla, gerek IŞİD’le gerek DHKP-C’yle mücadelede İç Güvenlik
Yasası hükümleri eksiksiz uygulanacak. Mücadele hukuk düzeni ve
hukuk devleti ilkelerine uygun yürütülecek.
Terör örgütlerine dönük operasyonlar hem yurtiçi hem de sınır
ötesine yönelik olarak devam edecek.