ABD ile varılan mutabakata göre, Türkiye, Suriye sınırına girmeden 40 km menzilli fırtına obüsleri ve ağır silahlarla, ABD ise uçaklarla bölgede güvenliği sağlayacak. ABD sınırlı biçimde İncirlik Üssü’nü kullanabilecek ama kara birlikleri olmayacak
Suruç’ta yaşanan terör saldırısı ve ardından gelen artçı şoklar,
Türkiye’nin genelde kuzey Suriye, özelde IŞİD’e ilişkin
stratejisini yeniden şekillendirdiği bir dönemde yaşanıyor.
Dün Kilis’te, sınır hattında IŞİD ile TSK’yı fiilen savaş noktasına
getiren gelişmeler kuşkusuz yeni stratejinin zamana yayılmasını
önleyecek ve ABD ile Fırat’ın batısı konusunda varılan mutabakat
çok daha hızlı devreye girecek.
Bakanlar Kurulu’nda ABD ile varılan mutabakata ilişkin bir
kararnamenin imzaya açıldığı bilgilerinin kamuoyuna yansımasının
ardından dikkatler, mutabakatın içeriğine odaklandı.
PKK-PYD’nin, Suriye’nin kuzeyinde Tel Abyad’ı ele geçirmesi, burada
yeni bir durumu ortaya çıkarmıştı.
Kobani ve Cizire kantonlarını birleştiren PKK-PYD’nin, Cerablus’la
Afrin arasındaki hattı da alması halinde Suriye’nin Türkiye
sınırına bütünüyle hakim olması ihtimali doğmuştu.
Aynı dönemde Cerablus’la Afrin arasındaki Özgür Suriye Ordusu’nun
kontrol ettiği bölgeye Tel Abyad’tan çekilen IŞİD’in saldırıları
başlamıştı.
Türkiye, bu gelişmeler üzerine PKK-PYD’nin ya da IŞİD’in Fırat
nehrinin batısındaki bu alanı kontrol altına almasını “kırmızı
çizgi” ilan etmişti.
Türkiye, bu durumda, kendi başına bu alanda güvenli bölge
oluşturmayı gündemine almış, İran ve Rusya ile de bu konuda
temaslar yürütmüştü.
Suriye iç savaşının başladığı günden bu yana uçuşa yasak bölge ve
güvenli bölge tezlerini savunan ancak ABD’den destek bulamayan
Türkiye, gelişen yeni durum karşısındaki kararlılığını net biçimde
ortaya koymuş, aynı dönemde Türkiye’ye gelen ABD Başkanı Obama’nın
IŞİD Özel Temsilcisi John Allen başkanlığındaki heyete de bu
kararlılığını iletmişti.
Bu noktada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye sınırı ve Cerablus
hattı konusundaki hassasiyetleri kamuoyuna yansımış, Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar başta olmak üzere bölgeye
yapılan ziyaretler dikkati çekmişti.
Allen başkanlığındaki heyetle yürütülen müzakereler sonunda,
Türkiye’nin tezlerini de kapsayan İncirlik Üssü’nün kullanımı
odaklı bir mutabakata varıldı. Varılan mutabakatın içeriği ve
Ankara’nın güvenlik bölge planına ilişkin erişebildiğim bilgiler
şöyle: