CHP lideri, Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı için ‘sözde’ ifadesini kullanan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ü eleştirirken, “Danıştay’a da gölge düşürüyor. Çünkü Danıştay’ı temsil ediyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda bir adım atacağız” dedi
CHP’nin 94. kuruluş yıldönümü nedeniyle önceki akşam Nazım
Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen resepsiyonda, CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşma olanağı bulduk.
Kılıçdaroğlu’na ilk olarak Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün
açıklamalarını sordum.
Yargıtay’ın Adli Yıl Açılış Resepsiyonu’nda konuştuğum Güngör,
CHP’nin “Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı” için “Şimdi sözde
Adalet Yürüyüşü, sözde Adalet Kurultayı... Kim için adalet, neyin
adaletini arıyorsunuz? Yargıyı da töhmet altında bırakıyorsunuz.
Biz adalet terazisini çok hassas tutuyoruz. Siz bu söylem ve
davranışlarla yargıya güveni zedelerseniz, bundan bütün toplum
zarar görür” ifadelerini kullanmıştı.
‘İktidarın sözcüsü’
Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamalara tepkisi sertti: “Normalde
yargıçlar konuşmazlar. Yargıçlar kararlarıyla konuşurlar. Çünkü
konuşmaları ihsas-ı rey demektir. Görüşlerini önceden açıklamazlar.
Dünyanın bütün saygın yargıçları da bu kurala uyarlar. Bu kurala
uymayanlar kendi iradelerini iktidara ipotek ederler. Onlar
talimatı iktidardan aldıkları için iktidara her ortamda hoş
görünmek isterler. İktidarın taleplerini yerine getirdikleri zaman
makamlarında yükseldiklerini sanırlar. Danıştay Başkanı’nın böyle
bir pozisyonda olması beni çok üzmüştür. Danıştay gibi önemli bir
mahkemenin başkanı siyasette açıkça taraf olduğunu ifade etmiştir.
Bu onun yargıç olma kimliğini ortadan kaldırmıştır. Biz artık onu
siyasette taraf olarak görüyoruz. İktidar partisinin Danıştay’daki
sözcüsü olarak görüyoruz. Bunu yaratan kendisi. Kendi saygınlığını
dinamitleyen kendisi. İşin garip tarafı sadece kendi saygınlığına
gölge düşünmüyor, Danıştay’a da gölge düşürüyor. Çünkü Danıştay’ı
temsil ediyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda bir adım
atacağız.”
Kılıçdaroğlu, nasıl bir adım atılacağı sorusuna ise “Onu şimdi
söylemeyeyim, yasal bir adım atacağız” yanıtını vermekle
yetindi.
Arslan’a destek
Kılıçdaroğlu’na, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın, 30
Ağustos tebrigatı sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kafa
selamı verirken görüntülendiği fotoğraf da soruldu. CHP lideri,
Arslan’ın, “Kadraj oyunu” sözleriyle tepki gösterdiği fotoğrafı
şöyle yorumladı:
“Ben o görüntüyü izledim. Başkanın, o görüntülerde uzun süreli
eğilmesi söz konusu değil. Baktığınız zaman o gerçeği görüyorsunuz.
O nedenle AYM Başkanını radikal bir dille eleştirmek haksızlık
olur.”
‘Vekil tutuklanamaz’
Kılıçdaroğlu, cezaevindeki HDP Eş Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş’ın, bin kişiye gönderdiği, “Tutuklamalar haksız, bize
sahip çıkılmıyor” mesajını içeren mektubu için de şunları
söyledi:
“Anayasa Mahkemesi, ‘Milletvekili tutuklanamaz’ diyerek, bu konuda
görüşünü beyan etti zaten. Siyasetçinin görüşünü beyan etmesine
gerek kalmadı. Nedeni de; ‘milletvekillerinin temsil yetkisi var,
temsil yetkilerini parlamentoda kullanıyorlar, seçilerek gelmişler,
dolayısıyla bunlar yargılanabilir ama tutuklanamaz’ diye karar
veriyor. Milletvekilleri yargılanabilirler, dokunulmazlığı kalktığı
zaman, kaçacak göçecek durumları da yok. Parlamentoya gelip
görevlerini yapacaklardır. Biz AYM’nin tutuklu milletvekilleriyle
ilgili verdiği kararın evrensel hukuk ilkelerine uygun olduğunu
düşünüyoruz. Ben bunu defalarca dile getirdim, milletvekillerinin
tutuklanmasını doğru bulmadığımızı. Çünkü asıl olan tutuksuz
yargılamadır. Yasa da öyle evrensel hukuk kuralları da. Ama ağır
bir cürüm olur, bir suçüstü hali olur, ceza kanununda vardır. O
kuralara göre gerekirse tutuklanır ama o kuralların hiç birisinin
milletvekilleriyle ilgili yok. Aynı şekilde gazeteciler için de. En
tipik örneği Ahmet Şık. Nesi var Ahmet Şık’ın Allah aşkına? Balyoz,
Ergenekoncu diye, FETÖ ile ilgili niye kitap yazdın diye aldılar,
şimdi de FETÖ’cü diye alıyorlar.”